KABUSUNUN İSKELETİ MAVİ FULARLI
iki büklüm
bir kenara itilince paslı kilitleri kırarak geldim cenge ip cambazı dengesini yitirdi ürkek kuşlar kanatlandı yüreğimde fırça darben pus ömrüme ey ressam bir örümcek ağına nü çizileli ağır tahrik sesinin hışırtısı yüzümdeki yaralar elmas kesiği zehrin içimde hendek kazar kuşku kürekli -kabusunun iskeleti mavi fularlı- linç girişimi bu esir ve yorgun gezici bir ruha bulaşma unut rayına yattığım treni takma piç bir şişe peydahladın koynumda senden göçüm toz kaldırır geçit yok iltihap tutmuş yarama tan kızılı var yaralı yüzümde zorlu bir boğazda martılar ıskalanır saydam bir lamba fanusu is tutmuş bedenim bir avuç kalmış kabuk bağlamış yaramı ceviz sandığa kilitle ağzını testere açmaz beni cinayet masasına yatır taçlandır kaza süsü verilmiş cinayetini topal bir yağma içimize hapsedilen aşk şık bir korku beni ısıran özür dilerim ey ressam kanım sıçradı tuvaline |