KAHRAMANMARAŞ
İşte sana geldim yıllarca sonra
Seni çok özledim kahraman şehrim Beni çocuk gibi kollarına al Koynunda hasreti gidereceğim Güzel bacılarım, edelerimle Buluşalım akşam güneş batarken Kaleden Maraş’ı seyredelim hey Madalyalı bayrak dalgalanırken Öyle özledim ki yemeklerini Canım kahvaltıda çörek istiyor Şöyle buz gibi bir meyan şerbeti Maraş peynirinden börek istiyor İçli köftelerim acılı olsun Maraş lâhmacunu beni doyurur Üstüne köpüklü kahve içerken Bir tas da soğuk su verin ne olur Burnumda tütüyor firik tarhana Kırk gündüz kırk gece yiyebilirim Kaymaklı dondurma, fıstık ezmesi Allah’ım sevinçten ölebilirim Öyle özledim ki doğduğum evi Küçük ediğimi, dar sokakları Gençliğimin dolu dizgin geçtiği Oyun oynadığım arkadaşları Ahır dağlarının deli poyrazı Benim için güzel bir türkü tuttur Uğuldasın çamlar gece yarısı Sensiz günlerimi bana unuttur Şarkı söyleyelim gelin bu gece Loş ve serin Döngel Mağarasında Elele kolkola hep beraberce Bir kadeh içelim Pınarbaşı’nda Saraylar, bahçeler istemem artık İstemem gül kokan hoş cariyeler İsterim ki ecel Maraş’ta çalsın Uyurken kapımı bir akşam yeter _____________Âlimoğlu___________ Bu şiirin bestesi, Erol Büyükburç’un eşi, nur içinde yatsın, Emel Büyükburç’un vefatı üzerine yarım kalmıştır. Sevgili abim, bu şiiri memleket şarkıları serisinde besteleyecektir. Firik tarhana: K. Maraş’a özeldir. Tarhana akşam üstü tam kurumadan toplanır. Eş, dost, akrabaya yanında ceviz içiyle gönderilir. Edik: Bir nevî ayakkabıdır. İnce deriden yapılır. Kışın evde de giyilir. |
saygı ve selamlarımla