SEVMEK YA DA SEVMEMEK...
Saat sabahın 4’ü ...
Gün , yavaş yavaş doğuyor hayata. Geceyi yırtarak ve sessizliğe nokta koyarak... Vızır vızır araba sesleri... İstanbul trafiği... Sokak lambaları bir bir yanıyor , Ardından; Simitttttt !!! diye bağıran çocuk sesleri karışıyor para kokan havaya... Soldan ılık bir rüzgar esiyor . O da nereye gittiğini bilmiyor ya , Benim gibi ! Başlamışken bitiriyim diyor , Güneşe inat savuruyor hoyratça tokatını. Uyku tutmuyor yine bugün. Sabah ezanlarında buluştum evimin terasıyla. Yazıyorum ...Düşünüyorum ...Bazen pişman oluyorum , İçimde garip bir his var bir türlü söyleyemiyorum. Çıkmıyor şu inatçı dilimden... Derinlere kaçıyor , o da benim gibi korkuyor... Biliyorum ! Niçin bana yardım etmediğini, Her sözümde yanımdayken bu sefer yarı yolda bırakıp gittiğini... O da arada kaldı benim gibi... Düşünüyor söylesem mi diye ; " Sevmek yada sevmemek " Hangisi gerek??? Sevmiyorum desem de , Silsem de gözlerini hayalimden Kabus gibi bırakmıyor peşimi Kemanın yayını kavradığı gibi , Usul bir melodiyle hatırlatıyor kendini Kız Kulesi ’ ni şahit gösteriyor sevgisine İnanasım gelmiyor Direniyorum ... Ama olmuyor... Bir kötü yönünü bulsam diyorum Bulsam ki hayalime girmese artık Uzaklaşsam ondan ... Boğazın serin sularına bıraksam kendimi Sessiz sedasız, Hıçkırıklarımı kalbime gömerek , Onunla tanıştığım anı , ikimizin hafızasından da silerek... Unutmam diyor O da , " Ben unutsam gözlerim unutmaz , Gözlerim kör olsa kulaklarım silemez gülüşünü , Ya martılar ? Göz yumar mı ayrılığımıza , Boğazlarından geçer mi ayrı atılmış bir lokma simit? Peki ya Boğaz bu acıları beğenir mi ? Beynim , tüm benliğim seninleyken ; Alışamaz sensizliğe bu beden... Sen ve ben , devrik bir cümle gibi..." Derken düğümleniyor kelimeler boğazına Susuyor , sadece ; Susuyor... Sevmek yada Sevmemek ... Bilmiyorum ne yapmak gerek??? En iyisi kadere bırakmak herşeyi ; Severek ve ümit ederek... SUMRU ’ dan ... |