SU YANSIMASI
çınarcık 17 agustos 1999
gece dolun ay denizde mum yakomozlar serin bir esinti kulaklara klasik sarkılar mırıldıyor tarifsiz bir huzurun verdigi huzursuzluk sahilden gelen müzik yogun duygulara yolculuga çıkmışken bilinmez ve derinden bir ses ürpertmişti yer sarsılıyor denizde yakomozlar sönüyordu toz bulutları girtap olup dönüyordu geçmeyen saniyeler mola vermiş dinleniyordu sanki yıllar umutlar yarınlar mum misali sönüyordu sonra bir sükünat ortalıgı kaplıyor var olanlar varolmanın manasın çözmeye çalışıyorlardı ellerle yoklanan uzuvlar yerindeyse çoluk çocuk düşünülüyordu anne baba oglum çıglıkları sükünatı bozuyordu boz bir toz bulutunun içinden çimento insanlar çıkıyordu demiri eksik kumu eksik çivisi eksik kimi bas bas bagrıyordu acıdan acıdan acıdan toz bulutu çöküyordu binalarla birlikte yere yer yerindede binalar yok taş var toprak var beton varda bina nerde diyor akıl oyun oynuyor inanmıyor göze o an yaşıyor gerçekleri gerek yokki söze umutlar yerle bir geçmiş yerle bir hatıralar yerle bir anbulans sesiyle irkiniyor şoktakiler düşüyorlar ogul ana baba arayışına çoktan vaz geçilmiş maldan mülkten canın yongası degil madde canın yongası can oluyor o an insanlar bagrıyor enkazlara umutsuzca kimse varmı ,...kimse varmı duymak pahasına bir ses sus pus oluyor şehir bir çıtırtı dahi umut oluyor veye sessizlikte umutlar soluyor enkaz altında çıkmamış canlar pazar arıyor yogun bedenlerden çıkmamışken can uzanacak el arıyor dünya aglıyor can pazarına bir koşturma yaşanıyor cansız bedenler kokuyor yavaştan yavaştan toplu gömülüyor yıkamadan namazını kılmadan hatta taşı dahi olmadan böyle geçiyor bir iki üç dört ay yavaş yavaş geçiyor yaralan daha bir özenle sarılıyor insanlar korkuyor yarınından yer sarsılıyor artcı diye herkes deprem uzmanı kesiliyor öncü artcı savaşı yaşanıyor zemini saglam yerler prim yapıyor inşaatlar buralara yapılıp paralar kapılıyor ve açıklanmıyor istanbulu bir deprem bekliyor 7.4 şidettinde önlemler önlemler deniyor hiç bir önlem alınmadan on yıl geçiyor unutturmuyor kendini marmara hatırlatıyor ama insan işte çabuk unutuyor bilmiyorki sinsi sinsi geliyor gülerek geliyor insanlar bilmiyorki bu su yansıması yok sandıgı aslında hayatının gercegi erol.cuce UNUTMAYALIMKİ DEPREM BİR GERCEKVE BİZ İSTEMESEKTE GELEN DAVETSİZ BİR MİSAFİR BİZE DÜŞEN GEREGİNCE AGIRLAMAK ÖNLEMLER ALMASSAK ÇOK CANNLAR YANACAK ÇOK ANALAR BABALAR AGLAYACAK |
namık cem