FİRDEVSKaç zamandır gebeyim bu şiire ne kalem yazdı ne de yürek dayandı acı gidişini dizelere dökmeye sümbüllü mahallesinin çocuklarıydık.. hiç ayrılmazdık iki can tek yürektik ikimiz de severdik maviyi aynı gün doğmuşuz aynı yollarda koşmuşuz ve ilk defa aşık olmuştuk o mavi gözlü adama.. nasıl da gülmüştük acıyla karışık birbirimize anlattığımızda kardeş bilirlerdi bizi sen ’ önce ben teyze olmalıyım’ derdin bense bembeyaz bir gelinlik düşlerdim çok şey istemişiz be Firdevs ne sen yiğenini görebildin ne de ben gelinlik giyebildim uzun yaz gecelerinde gökyüzünü seyreder denize benzetirdik.. martılar uçururduk ay ışığının koynuna.. her yıldız kaymasında dilekler tutar umutlar büyütürdük geleceğe içime doğmuştu sanki kan ter içinde kabuslardan uyanmıştım o gecenin sabahında söz vermişti kahvaltıya gelecekti bekledim bekledim ’ bu uykucu kız ekti beni’ dedim nerden bilirdim gece yarısı beyin kanaması geçirip hastahanede can verdiğini nefesim boğazıma gömüldü yer gök başıma çöktü kefene sarılıydı cansız bedeni o gün bu gündür sevmiyorum ne varsa beyaz olan ne varsa ölümünü hatırlatan senden sonra hiç arkadaşım olmadı halimden anlayan hüznüme sevincime ortak olan yapayalnızım be firdevs olmadı bu böyle olmadı vedasız gitmezdin sen hele bensiz.. bakakaldım ardından öyle çaresiz söyle Firdevs söyle canını alan azraile söyle beni de alsın öteki tarafa usandım artık bu dünyanın derdinden |