ÜZGÜNÜM LEYLÂ
Tanrım!
Birgün sihirli bir değnek Değecek mi omuzuma Uyanacak mıyım söyle Bir sabaha karşı Tüy gibi hafif Ve kuşlar kadar özgür Dörtbir yanımda Canım kadar sevdiklerim O deliler gibi O çılgınlar gibi Özlediğim sevgililerim Tanrım! N’olur yanlış anlama Nasıl burnumda tütüyor Eski günlerim bilemezsin O huzur içinde çocuklar gibi Mışıl mışıl uyuduğum Rüya dolu geceler Ve huzur dolu uyandığım Penceremden güneşi karşıladığım sabahlar Sevdiklerimle bir masanın etrafında yaptığımız Neş’eli kahvaltılar Tanrım! Esecek mi gene gönül penceremden Mutluluk şarkıları söyleyen rüzgârlar Yırtacak mı içimdeki karanlığı Gönül odamda yeniden yanacak ışıklar Açacak mı yeniden Gönül bahçemde bir bir solan Boynu bükük çiçekler, her renkten Tanrım! Çok şey istemiyorum senden Bir kırmızı gonca gülle Yanında bir beyaz lâle Dudaklarımda çok eskilerden bir şarkı Sultan-ı yegâh makamında “Biz Heybeli’de her gece mehtaba çıkardık Sandallarımız neş’e dolar zevke dalardık” Tanrım! Yoksa hep o şarkı mı çalacak Gönlüm gibi kırık plâkta Söyle “Üzgünüm Leylâ Çile bülbülüm çile” _____________Âlimoğlu___________ Bu şiir, HERKES DERT SATIYOR isimli şiirden bir gün sonra yazılmıştır. Leylâ’nın anlattıklarından sonra kalbinden geçenleri böyle hissettim. |
Tunçluer