Buğulu Bekleyiş....
Hani papatyalar güneşe gülümserler ya
Küskün papatyalar tanıdım senin olmadığın bu şehir de. Yağmurlar yağdığında doğa canlanır ya Yağmurlarda kuruyan yeşillerin ölüşlerine ağladım bu yerlerde. Gülüşlerin sebeplerinde ağlayışları Sular içtikçe yanışları tanıdım. İyi olmayan yaraların varlığına tanık oldum, Ta kendisiydim, Olmadığın bu yerlerde kapanmayan yaraydım. Karın doyurmayan aşların kaynadığını gördüm tencerelerde Yakalanmadığım kahır kaldımı ki, Lambaların yanmaya cüretsiz kaldığı caddelerde. Beklenen gelirdi ya buğulanmış pencere bekleyişlerinde, Tebessüm yorgun göz kapaklarının ardında şaha kalkardı ya hani. Bekleyen hep bekledi de beklenen nerde. İnsanlığın yaratılmadığı bir dünyaydı yokluğun. Ve aslına dönecekti gelebildiğince olabildiğince çokluğun. Şimdi her şey tersineyse, Ve hiçbir şey yolunda değilse, Bu,bu şehirde olamayışındır. Diyorum ya her şey kahpeyse inan doğrudur. Ve ben hala yaşama kafa tutuyorsam, Bu sana tutkum bu sana vurgunluğumdur….. |
Yakalanmadığım kahır kaldımı ki,
Lambaların yanmaya cüretsiz kaldığı caddelerde.
şiirin tamamı güzeldi
ben bunu tuttum.
aş doyururda ben yiyemezdim böyle zamanlarda.