9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1328
Okunma
Her akşam eve dönüşümde
kendim açardım da kapımı
aklıma ilk düşen
ilk seslendiğim
ilk görmek istediğim
o olurdu yıllardır
pijamalarımı çekip
koltuğa kurulduğumda
ille de yanımda olsun isterdim
o da isterdi benim gibi
aynı sofrada
yemek yiyemezdik
fakat sabırsızlıkla beklerdik
ikimiz de
yemekten sonraki
çay kuruyemiş faslını
çay içmezdi ama
ne çok severdi fıstığı
etrafa biraz kabuk saçardık
üzerdik belki hatunu
kızmazdı o da
mutlu olurdu mutluluğumuzla
yaz günlerini anımsıyorum da
ne güzel balkon sefalarımız olmuştu
denizi martıları birlikte izlemiştik
kıskananlar bile olmuştu bizi
geçtiğimiz Cuma günü
hastalığımın doruğunda
akşam eve döndüğümde
yine ilk ona seslendim
yanıt alamadım
yanıt veremedi
göçmüştü Maviş’im
gitmişti dünyadan
bırakmıştı beni
çok üzdü bizi çok
tuttum kendimi
ağlamamak için
fakat hatun
uykusunda
hıçkıra hıçkıra ağlayınca
ben de dayanamadım
ahh canım Maviş’im
ağlattın bizi……
Fikret TEZAL