UNUTTUKLARIMIZ(III)
___Unuttuklarımız(III)___
Bilmeyiz kaç idi; imanın şartı Sekizi dokuzu “şeş”i unuttuk Aklımıza gelmez toprağın altı Salâtı, saûmu “beş”i unuttuk. Akşam on sabah beş,geçer günümüz İnip binmelerdir ömür törpümüz Haftada bir kere ancak görürüz Evlâd-ı ayalı “eş”i unuttuk Ektiğimiz sanal biçilen sanal Tavadaki lokmam çeltiğim banal Yayıkta ayranım,yoğurdum yanal Çökelek, peyniri “keş”i unuttuk. Bıraktık terekte çatal kaşığı Şimdi herkes “hamburger”in aşığı Kurudur pilavın has yakışığı Yarmayı, bulguru “aş”ı unuttuk. Yakarak bitirdik ormanımızı Duman aldı gitti dermanımızı Hazırladık kendi fermanımızı Daldaki serçeyi “kuş”u unuttuk. İçimiz görünür, giydiğimizden Benizler sapsarı, yediğimizden Vazgeçtik atadan gördüğümüzden Sırma tellerini “kaş”ı unuttuk. Dostun hasretine döndü çöllere Sırtında anası düştü yollara Sevdası destandır şimdi dillere Uveysi Karâni ’yaş’ı unuttuk İlk nebi Ademin beyaz kürsüsü Harem-i Şerif’in incisi süsü Ümmet-i resulün yanık türküsü Hacer-ül esved’i ’taş’ı unuttuk. Bir güzel ülküdür sevdalandığım ’Türk’ün Birliği’dir bel bağladığım Uğruna yıllarca ölüp yandığım Turan denen nazlı ’düş’ü unuttuk. 03.11.2006 |
Nelere yanmadık ki,
Zamana geçmese de hükmümüz,
Bilirim yürek yangının dinmez,
Yüreğimi yüreğine koy gitsin.
Selam ve saygı ile.