GECEYE SESLENİŞ
Uzun ve kıldan incedir geceler
Sırat gibi Kimi düşmekten korkar Kimi düşürülmekten Masmavidir gözleri Yutmak için kollarını açar Döndürür sımsıcak nefesiyle başını Sırattan uzundur geceler İsyanlar karanlığına karışır Duymaz kimseler inleyişlerini Şafağa duyurmak istersin Gider gölgelerin ardına sığınır Güneşse yoktur daha ortalarda Kayboldum sanırsın bu kara dehlizde Dipsiz karanlık bir kuyudur geceler Dalga sesi gibi çağırır seni Sıcacık güneş gibi kandırır Çaresizliğinin üstüne karabasan gibi çullanır Çullanır ; sesini keser geceler Sırat geçsin ister yolcu Geceler geçmesin Terk etmesin beni Haykırsın ,inlesin sabaha kadar Yalvarsın bana “Ey gece !Geç n’olursun Yok mu bu gecenin sabahı Allahım!” Sen yalvarırsın o güler Tesbih gibi elinde uzar geceler Döner yine başa gelirsin Yok olmak yoktur onun içinde Yokluk kara topraktır Hele bir de ümitsizlik girdabına düşersen Örümcek gibi sarar seni geceler Ama ben varım ey gece! Ne kadar uzun ,karanlık olsan da Ben varım! Ümitle cilaladım kalbimin kara noktalarını Geceden kurtardım onları Senin içinse üzülüyorum ey gece Senin günlerin , “gecelerin” sayılı An gelecek Yakalayamayacaksın tesbihin başını Çünkü hep gündüz olacak! Ne yapsan nafile Boşuna uğraşma Kandıramazsın beni Ve artık korkmuyorum senden Ürkütmüyor kolların beni Biliyorum ki SEN GEÇECEKSİN Güray Aksoy |
Senin günlerin , “gecelerin” sayılı
An gelecek
Yakalayamayacaksın tesbihin başını
Çünkü hep gündüz olacak!
Yürekten Tebrikler.