SİHİRLİ SOPAAkşamın ufkuna yıldızlar yağdı. Ay şafağı öksüz kaldı ağladı. Bir mutluluk şarkısı duyduk derinden, Söylemeye vakit kalmadı. Yaralandı yürekler. Yürekler çaresiz… Ellerimiz,çaresizlik yumağını sardı. Gözlerimiz daldı gitti uzaklara, Pembe hayalleri yakalayamadı. Bir suçlu aradık aramızda, Suçlular suçlu bulamadı. Çirkinleştirdik bile bile dünyayı; Dünyaya bakışlarımız donakaldı. Bir sonbahar hüznü içerisinde yaşadık. Mavilikler düşledik hep. Gözlerimiz gökyüzünü aradı. Büyüdük küçücükken. Büyütüldük beklemeden. Bunca yükü omuzlarımız taşıyamadı, Ezildik istemeden. Kabullenmedik dünyanın yalan olduğunu. Kırdığımız kalpler, Hüzün çiçekleri açtı. Köşe başlarında bulduk kendimizi, Bilemedik,kimler kimlere avuç açtı. Bir yalvarış şimdi dudaklarımızda yaşamak. Bir umut… Bir haykırış,akşam ufkuna doğru. İnin! İnin yıldızlar gökyüzünden, Bana doğru. Takılın sihirli sopamın ucuna. Bezeyelim eflatun,pembe,mavi… Daha nice renklere; Hep birlikte dünyayı. ÜLKÜ DUYSAK |