SÜRGÜN
Bana sevdalardan söz etme gönül
Koşamam peşinden yorgunum artık Açılmaz bağımda nergiz lale gül Gelmeyen bahara kırgınım artık Dost dedikçe hep itildim kakıldım Yolunacak bir kaz diye bakıldım Servet bitti burun üstü çakıldım Çiğneyip geçene dargınım artık Şu yalan dünyada yüzüm kalmadı Anlattım derdimi kimse bilmedi Hakkı’yım beklerim vadem gelmedi Kendi bedenimde sürgünüm artık |
selam ve dua ile...
Sürgün..
Ben ki uslanmaz el ben kızarmaz yüz
Ben ki girginlerin en girginiyim!
Ben ki geçmez akçe, ben dinlenmez söz
Ben ki dargınların en dargınıyım.
Ben ki ölümlere eğilmeyen baş
Ben ki ağustosta kurumayan yaş
Ben ki haksızlığa çatılmayan kaş
Ben ki gerginlerin en gerginiyim.
Ben ki kof kavağın gevrek dalıyım
Ben ki saf sanılan şeker balıyım
Ben ki garipliğin garip halıyım
Ben ki durgunların en durgunuyum.
Ben ki her yarışta bitmeyen etap
Ben ki minberlerde dinlenmez hitap
Ben ki tozlu rafta okunmaz kitap
Ben ki kırgınların en kırgınıyım.
Ben ki gözlerimde tüter Tur dağı
Ben ki kör şeytanın kader ortağı
Ben ki atıkların atık artığı
Ben ki yorgunların en yorgunuyum.
Ben ki bir tek gönle sinmez muhabbet
Ben ki gerçeğin ta kendisi elbet
Ben ki şer başında tutarım nöbet
Ben ki vurgunların en vurgunuyum
Ben ki yarı masal, yarı gerçeğim
Ben ki haram lokma ve içeceğim
Ben ki zemheride açan çiçeğim
Ben ki argınların en argınıyım
Ben ki kalem ile yazılmaz yazı
Ben ki yazılınca bozulmaz yazı
Ben ki gönüllere kazılmaz yazı
Ben ki sürgünlerin en sürgünüyüm.
Zülfikar Yapar Kaleli