(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
TELLİ KAVAK şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TELLİ KAVAK şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
TELLİ KAVAK şiiriniz niçin görünmüyor?Kaldırıldı mı? Kaldırıldıysa niçin? Şiirin adı bana Aydın Gün'ün gene aynı adlı çok sevdiğim bir şiirini getirdi aklıma.
Telli Kavak
Bir telli kavak büyürdü, Daday'ın Çiydere köyünde usuldan usuldan. Yerin karanlığından azad olmus, Aydınlık sular yürürdü ayaklarının ucundan. Kendi halindeydi telli kavak. Geceleri gökyüzüne bakarak, Samanyolunu düşünürdü yaprak yaprak. Başka sey de dilemezdi. En uzak rüzgarlara kaptırmıştı başını; Ona konmayan kuşa kuş, Ona değmeyen rüzgara rüzgar da denmezdi.
Gel zaman git zaman, Kızını everecekti Çiydereli Halil Cebindeki yetmezdi. Bir gece sabaha karşı; Ver yansın ettiler baltayı ayak bileklerine Telli'nin. Uyanıverdi ilk vuruştan Aman,dedi telli kavak;kıyman! Sular bulandı ayaklarının ucundan, Yapraklar yalvardı hep bir ağızdan;vurman!
Aman zaman dinler miydi Çiydereli Halil Kızını everecekti,cebindeki yetmezdi. Yıkılıverdi telli kavak, Ortasına gecenin boylu boyuncak. Oldu mu ya,dedi telli kavak Böğründe duran baltaya; Yaşayıp gidiyorduk şunun şurasında. Kim gönderecek şimdi selamını suların, Samanyoluna yaprak yaprak? Ne olacak şimdi rüzgar? Kuşlar nereye konacak?
Ordan oraya atıldı telli kavak Elden ele satıldı. Boynuna dört demir takıldı Çankırı'ya beş mavzer atımı uzak, Bir tepenin duldasına cakıldı. Telefon direği oldu telli kavak. Vınladı durdu telefon telleri boynunda. Samanyoluna baktı geceleri. Suları düşündü ayaklarının ucunda, Yapraklarını düşündü, Rüzgarı düşündü avcunda, Gözleri dolu dolu oldu. Bir türkü tutturdu en sonunda; 'Telefonun tellerine,kuşlar mı konar Herkes sevdigine cicim,böyle mi yapar?'
Aydın Gün
şimalrüzgarı tarafından 5/22/2009 10:50:24 PM zamanında düzenlenmiştir.
Telli Kavak
Bir telli kavak büyürdü,
Daday'ın Çiydere köyünde usuldan usuldan.
Yerin karanlığından azad olmus,
Aydınlık sular yürürdü ayaklarının ucundan.
Kendi halindeydi telli kavak.
Geceleri gökyüzüne bakarak,
Samanyolunu düşünürdü yaprak yaprak.
Başka sey de dilemezdi.
En uzak rüzgarlara kaptırmıştı başını;
Ona konmayan kuşa kuş,
Ona değmeyen rüzgara rüzgar da denmezdi.
Gel zaman git zaman,
Kızını everecekti Çiydereli Halil
Cebindeki yetmezdi.
Bir gece sabaha karşı;
Ver yansın ettiler baltayı ayak bileklerine Telli'nin.
Uyanıverdi ilk vuruştan
Aman,dedi telli kavak;kıyman!
Sular bulandı ayaklarının ucundan,
Yapraklar yalvardı hep bir ağızdan;vurman!
Aman zaman dinler miydi Çiydereli Halil
Kızını everecekti,cebindeki yetmezdi.
Yıkılıverdi telli kavak,
Ortasına gecenin boylu boyuncak.
Oldu mu ya,dedi telli kavak
Böğründe duran baltaya;
Yaşayıp gidiyorduk şunun şurasında.
Kim gönderecek şimdi selamını suların,
Samanyoluna yaprak yaprak?
Ne olacak şimdi rüzgar?
Kuşlar nereye konacak?
Ordan oraya atıldı telli kavak
Elden ele satıldı.
Boynuna dört demir takıldı
Çankırı'ya beş mavzer atımı uzak,
Bir tepenin duldasına cakıldı.
Telefon direği oldu telli kavak.
Vınladı durdu telefon telleri boynunda.
Samanyoluna baktı geceleri.
Suları düşündü ayaklarının ucunda,
Yapraklarını düşündü,
Rüzgarı düşündü avcunda,
Gözleri dolu dolu oldu.
Bir türkü tutturdu en sonunda;
'Telefonun tellerine,kuşlar mı konar
Herkes sevdigine cicim,böyle mi yapar?'
Aydın Gün
şimalrüzgarı tarafından 5/22/2009 10:50:24 PM zamanında düzenlenmiştir.