SEVDALI YÜREK
Hiç sevmem eve küsüp, yemeği dışarıda yemeyi
İçimi bir kasvet bürür Bin çelişki, bin çatışma üzerime yürür Bu köhne lokanta Son sığınak olur, her dargınlıkta Yedikçe sanki çoğaldı yemeğim Lokmalar boğazımda büyüdü Yalnızlık üzerime saldırdı Saatler ilerledikçe gece daha bir ıssızlaştı Dışarı attım kendimi Yürüdüm birkaç adım Bir sokak lambasının altında rastladım Önce tanıyamadım, sonra şaştım kaldım Yakaran gözlerle gözlerimin içine baktı Onu gözlerinden tanıdım, oydu O sevdalı yürekti Bizler çocukken ona bu adı vermiştik Bambaşka biriydi, sözündeydi, harbiydi Yakışıklıydı, kızlar etrafında pervaneydi O farkında bile değildi de Birçoğu onun aşkından divaneydi Bileği bükülmezdi, delikanlıydı, mertti Hem tatlı hem sertti Biz onu çok severdik Bir akşam Kız yüzünden yukarı mahalle gençleriyle kavga çıkmıştı Sevdalı yürek tek başına beşini haklamıştı Bütün kızlar ona yanıktı da O birine kafayı takmıştı Buse’yi sevmişti Yemyeşil gözleri vardı Buse’nin Sapsarı saçları beline kadardı Rüzgârda nasıl da savrulur, dalgalanırdı Çok geçmedi dillere düştü sevdaları Ayrılmaz olmuşlardı birbirlerinden Zaman yel oluyor, esiyor Sel oluyor, akıp gidiyordu Nede çabuk geçiyordu, beraberken, el eleyken Duruyordu ayrılık varken Doyamadı onlar birbirlerine Askerlik girdi araya, tüm mahalle yolcu etti Buse’sinden kopup Gözleri arkada, gözleri yaşlı gitti sevdalı yürek Aşkı, sevgiyi tanıyana anlatmaya ne gerek Zalimler felaketlere sebep olurmuş, bilmeyerek Herkes gibi o’da duydu, öğrendi de Taş kalbine söz geçmedi Tuttu bir başkasına verdi Buse’yi babası Paralıymış, varlıklıymış Güzel gözlerinden yaş dinmedi Buse’nin Bir sözünü dinletemedi Zalim babasını insafa getiremedi Olanlar oldu sonunda Düğün gecesiydi Davulun sesini bir feryat kesti “Gitti” diyordu, “dünyalar güzelim gitti” Kalabalık kaynaştı, insanlar ağlayıp, bağrıştı Sevdalı yüreğin güzel Buse’si kendini asmıştı Askerden dönünce, tutunamadı mahallede Duramadı hiçbir yerde Bir garip hallere bürünmüştü O mert dağlar gibi sevdalı yürek Bitmiş, tükenmiş, çökmüştü En sonunda çekti gitti gurbete Şimdi yıllar sonra sevdalı yürek Karşımda duruyordu, beni tanımıyordu Üst baş perişan, dökülüyordu Baktım Uzattığı eli titriyor “N’ olur bir şişe şarap parası ver” diyordu Kulaklarıma inanamadım, sevdalı yürek yalvarıyordu Sokak lambasının ışığında çiğ tanesi gibi Gözyaşları ışıldadı, sakallarının arasından süzülüp Gözlerime inanamadım, sevdalı yürek ağlıyordu… Gürsel İLERİ |
Güzel olmuş
Kutlarım