İçim Acıyor
İçim Acıyor
Her şarkıya hüznümden katarken Geceler boğazıma dolanır İdam sehpalarında ilmikler beklerken Cellatlar her seveni ben sanır Kendi fermanımı yazdığım günden beri bir bilsen İçim nasıl acır, nasıl acır. Yeşermez filizler eminim Gözyaşlarım köklere yetişmez Oysa bir kez koklamak için pembe gülleri Yüreğimi vermez miydim Her şafak şakımaz mıydım kıskandırırcasına bülbülleri. Son baharım demiştim, bir daha yaşanmaz İnanır mısın ölürken gülümseyecektim Acıların taht kurduğu ömrümde Bir mevsim de olsa Ben mutlu oldum diyecektim… Fırtınalar, şimşekler çaktı Bükük boynumu uzattım bakışlarım mahzun Şu ömrümde ne gülümsedim ne güldüm Şafaklarda hep içim acıdı Her gece sehpalar kuruldu, her gece öldüm, öldüm. Tekerler döndü, derinlere işlemiş izler Takvim yaprakları yırtık Her hatırada dağlasalar gözlerimi ne çıkar İçim zaten acıyor Başka şey acıtamaz artık. Acıtamaz artık, acıtamaz... (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |