Kuş İsmail...
Misketlerini severdi en çok
Bir de babaannesinin ninnilerini. Yattı mıydı yatağına Koydu muydu başını bulutlara. Başlardı “yoknaz” ninesi. Sesi ne de güzeldi. Acıklıydı. Sadri Alışık’ın sesi gibi gelirdi Gözlerini kapayınca. Bir sağa dönerdi, Bir sola. Sonra tekrar sağa, Sonra... Kuş olur uçuverirdi... Önce babasını, Sonra annesini kucaklardı bir yol. Ardından da Allah babayı arardı Uçardı göklere. Sonra nedendir bilinmez Bir baloncu görüverirdi parkın tam ortasında Etrafı hınca hınç çocuk. Bir pike yapardı baloncuya Baloncu basardı kahkahayı. “Geldi yine İsmail...” “Kuş oldu geldi” derdi. Bağrışırdı çocuklar, “Kuş İsmail geldi...” “Kuş İsmail geldi...” diye. Rahat durmazdı tabii kuş İsmail Önce kırmızı, Sonra beyaz, Ardından da çizgili bir tane alır, Uçar giderdi çok uzaklara. “Güle güle” derdi baloncu... “Yine gel kuş İsmail” “Yine gel” Seslerini duyardı uzaklardan Annesinin; “İsmail..” “Gel İsmail gel...” Gitme İsmail. Gitme. Kuş olup uçmaya devam et Baloncunu bekletme, Babaanneni üzme. Anne ve babana doyasıya bak, Cam kenarında, Kenarları kırık bir çerçevede... |
çok beğendim şiirinizi...bütün çocuklar kuşlar gibi özgür ve güzel yaşasınlar...ama çocuk yaşta yaşamlarını kaybetmesinler...
tebrik ederim...