mülteci
Bir papatya yansıyor yüzünün altından
Mürekkepli bir mevsimden gelmişsin Belli Hatta belli bir mülteci Olduğun da Yanaklarında kaygan bir kırmızılık İncitmişler seni Taa çocukluğundan. Sessizliğinden bir de vurulduğunu sanıp Kendini ele vermişsin Yüklemi koyma ki Yerini bulmasınlar Sırlarından yakarlar ceketini En çok oradan üşürsün Bir kandırmacadır Solundan durup bulandıran seni Kaç kasvetli bahar geçse Ceketine tutsak kalırsın Çıt desem kırılıyorsun şimdi Ahkâm kesmese tanıyacaktın Öyle olsun Ama “Kim” diye sorma ne olur Ah ben sana gizli özne... |