Her gidene, kalanın fotoğrafı 2
İnce ayrıntının satır aralarında yaşıyorum...
Sevdanın sokağından geçiyorum her sabah Ve her sabah sana begonyalar yerine kamelyalar alıyorum... Begonyalar ölüm ihanetinin gölgesinde kaldı, Onlar o gölgenin altında bir küçük çınardı... Seyri değişti artık kalemimin, Beyaz sayfalarımın, Ucu tükenmiş kelimelerimin... Seyri değişti yüreğimin... Her sabah tek bir ismi hecelerken, Hemen ardından bir diğer ismin yankısı.. Ölüm soğukluğu aynalarda Ve yüzümde palyaço sarısı... Tek gösterimlik sahnede unutulan replikler gibisin sen. Tamamlanması için doğaçlama gerektiren.. Tüm replikleri unuttum! Elimde senaryo yok artık. Binlerce seyirciye seni oynamalıyım, Dekorların altından kaldırmalıyım yarım yüzyıllık umutlarımı Ve her bir izleyenin gölgesine, Işık ışık dağıtmalıyım seni... Bak yine bir hafta sonu... Yorulmasın diye yüreğin, Ben ha gitti ha gideceklerin tek gösterimlik oyunundayım. Soluklandım... Seni yaşattım... Yerlere kadar eğilip onca seyirciyi değil, Bana ilham veren seni selamladım... İnsanların yüzündeki şaşkınlıkta gizliydin sen, Akıllarındaki bilmecelerde. Ve evet; Ayakta alkışlandım... Sen salonu doldurdun işte, O tek karelik fotoğrafındaki gülümsemenle.. Dokundun yanağıma bir nem bulutu gibi, Verilen buketlere saklandın, Minicik öptün burnumdan ben seni koklarken. Ve tebrik kartı oldun, Ve kucaklama oldun, Ve takdir oldun insan ağızlarında.. Ben yoksam, sen hiç yoktun... İlham perisiydin, omuzuma kondun, Ve bir Aralık sabahı... Artık yerinde yoktun... Meleklere ilhamı ver şimdi, Yüreğimde bıraktığın ayak izlerin bana bir ömürlük ilhamdır, Yeter... Unutturamayacak seni bana kırk ikindi, İyiler bunca hızla göçtükçe hayattan, Kalan acı adamı şair eder... Elif SEZGİN *Ölen tiyatrocuların adına saygıyla... |
ayakta alkışlıyorum bu şiiri, ve bu sözlere hayat veren yüreği
sevgiyle...