GAZZE'DE ÇOCUK OLMAK
Gazze’de çocuk olmak nedir, bilir misiniz?
Dağılan şarapnel parçaları arasında koşmak ve ölümün kıyısında kan rengi bir hayatı kovalamak.. Gazze’de çocuk olmak nedir, bilir misiniz? Oyuncak bir bebeğin hayali süsler düşlerimi Hayatta hiç oyuncağım olmadı benim, ama hep o hayalle savdım korku dolu gecelerimi. Ansızın patlayan bir bomba sesiyle Fırlarım yatağımı serdiğim kapı arkasından Ayaz kesen bir korkudan buz tutmuş el ve ayaklarım.. Gökyüzünde karanlığın hükmünü bozan bir ışık kümesi Aydınlatır camları kırık virane odamızı.. Çocuklar ışık oyunlarını çok sever, bilirsiniz ama Gazze’li çocuklar değil.. Ölesiye korkar onlar, patlayan her ışıktan.. Ben de çocuğum..Gazzeliyim.. Korkuyorum.. Gerçek yıldızlar yüzünü gösteremez Gazze semalarında İzin vermez ölüm yüklü bulutlar sevimli pırıltılara.. Çığlıklar yükselir Gazze’de, Bu bulutlardan yağan ışıkların ardından.. Sanki bir ahtapotun kolları kuşatmış göklerimizi, ve ölümün soğukluğu dolaşır peşin sıra evlerimizi.. Gazze’de çocuk olmak nedir, bilir misiniz? Dağılan şarapnel parçaları arasında koşmak ve ölümün kıyısında kan rengi bir hayata tutunmak.. Çocuğum deyip geçmeyin sakın! Ablayım ben de.. Kol kanat olurum, korkuyla çırpınan kardeşime.. Abla olmak zor..çocuk olmak daha zor.. Hem abla hem çocuk olmaksa, inanın, çok daha zor.. Cansız bedenimin zaman zaman yorulduğunu Anneme bile belli etmeyeceğimya, Bir de titremese ayaklarım soğuk ve açlıktan.. Gazze’de de çocukların acıktığını bilir misiniz? Bilemediğinizse, günlerdir acıkınca uyuduğumuz.. Akşam bir parça ekmek verdi annem elimize, dedim kendimce "Ablayım ben, yemesem de olur" Uzattım elimdekini , önce gözlerimin taa içine sonra da ekmeğime bakan kardeşime.. Gazze’de çocuk olmak nedir, bilir misiniz? Açlıkla uykuya dalmak, uyanınca hala aç olduğunu hatırlamak.. ve açlığın sınırında, yalnızlığın kucağında yaşamla savaşmak.. Babamız gelecek diyor annem,kardeşim her sorduğunda ve kaçırıyor endişeli gözlerini, devam ederken; Babamız yiyecek dolu bir sepetle dönecek evimize.. Üç gün oldu babam evden gideli Geri gelmeyecek bir babanın, beklemek yolunu.. nasıl bir duygudur, bilir misiniz? Gazze’li çocuklara sorun, öğrenmek isterseniz.. Gelsin evimize babam yeterki, Hevesim yok yiyecek dolu sepetinde.. Görsün onu yanımızda, sadece gözlerimiz.. Gazze’de çocuk olmak nedir, bilir misiniz? Sokaktan gelen siren sesleriyle uyanmak, Uykusuz geçen gecenin sabahında.. ve mavisi griye çalmış bir gökyüzüne uyanmak her sabah.. Uyanmama korkusuyla uyumama gayreti arasına sıkıştırılmış bir yaşamı Mavi ve yeşilden mahrum bırakılmış bir dünyada, Bir parça umutla besleyerek yaşamak.. ama inadına yaşamak.. Gazze’de çocuk olmak nedir, bilir misiniz? Dağılan şarapnel parçaları arasında koşmak, Avucumuzdan çalınan yarınlarımızı kovalamak.. ve bu kovalamaca içinde,ölümün kıyısında Kan rengi bir hayata tutunmaya çalışmak.. Gazze’de çocuk olmak nedir, bilir misiniz? Bilmedi ayaklarım benim, okul yolunu hiç.. Okul yolunda anılarım olmadı benim Arkadaşlarla top sektirecek bahçemiz yoktu.. ve durmaksızın koşacak yemyeşil kırlarımız.. Ölümün soğuk yüzüyle, doğarken tanıştık biz.. Dost ve düşmanlığın ne demek olduğunu İlk adımlarımızı atarken öğrendik hayata.. Korku nedir bilmedik biz, kan kokusuyla yaşamaktan.. Ağaçtaki son yaprağın hikayesini bilirsiniz.. Rüzgarın inadına nasıl da gayretle tutunur ağaca.. O son yaprak düşmeden gösteremez yüzünü Kışın soğuk çıplaklığı kapıdan.. Gazze’de her çocuk bir son yaprağıdır mevsimin, Savrulmaya inat tutunur vatanın toprağına.. Dağılan şarapnellerin arasında koşmak.. Ardı sıra yükselen siren sesleriyle yarışıp Yıkık dökük binaların arasında kaybolmak.. Kan rengi de olsa hayata ölesiye tutunmak.. Bir sonraki sokakta ölümle yüzleşene dek, Koşmak.. daha da hızla koşmak... Gazze’de çocuk olmak nedir, gayrı siz bilirsiniz.. Refika GÜRKAN |