ECEMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Haydi.... diyorum kendi kendime; Savrul... Ne durgun sular senin suların, ne uysal sevdalar senin sevdan. Benim kadınım hırçın olmalı, sevdası tutkulu ve aşkı zehir damla damla... Aşkına ve kara saçlarına yandığım kadınıma sevgili eşime , Sevda’ma
Gecem, saatin ağır tik takları ile yol almaktaydı karanlıkta.
Ve yatağım, coşkun bir su köpüğü gibi bembeyazdı. Rüyadan mı uyanıyordum, rüyaya mı uyanmakta Karanlıklardaydım bilmiyorum. Ve hüzünlü bir sarılık bulaşıyordu bu kara tuvale sokak lambalarından. Şehre inceden bir yağmur yağmaktaydı, kadınım ipekliler içinde. Asi, hoyrat yatağımda sere serpe... Esmer şehvet çarşaflara sarmalanmış bir acem kedisi. Ve tırnakları apansız tenimde . |