YUSUF EMMİ
YUSUF EMMİ
Ağır ağır indi dar yokuştan, Seksen küsür yılla yorulmuş… Dışarısı soğuk, kar,tipi boran, Bu yokuşta yıllarca baston kırılmış… Ne yazar, iki tokadı tipinin? Yeşil gözleri kara.. Yusuf emmi nin.. Bakır ibrik incecik sudan dolarken, Nasırlı elleri biraz üşüyor.. Varsın üşüsün koskoca çınar.. Çok şükür ölmedi hala yaşıyor.!!! Temeli sağlam diyor bu yapının. Yeşil gözleri Yusuf emmi nin. Toplasan akranı on onbeş kişi, Onların da yaklaşmış ayrılık yaşı, Artık kimisi hasta, kimisi yasta. Kimisi yalnız kalmış, kimisi dostta. Dostu bitmesin diyor bu kapının Yeşil gözleri Yusuf emmi nin.. Bakır ibrik artık doldu taşıyor, Hala Yusuf emmi nin eli üşüyor Yavaşça kaldırıyor ağır yükünü. Kar kaplamış saçlarının akını… Sıcacık toprak eve geliyor. Yanan sobayla yüzü gülüyor. Boş veriyor şimdi; karlı yolları, Boş veriyor bir nefeste geçen yılları ….!!! Oğlum!!! diyor.. olsaydı değme keyfime! Buğulanmış Yeşil gözleri Yusuf emmi nin. Tamer TAŞ/2009 |
yüreğinize sağlık