PESİMİST...
Umutsuzluk son zamanlarda aldığım en büyük ödül oldu hayattan
Neyi kime şikayet edeceğimi bilmiyorum artık... Bu sabah bile kalkarken yatağımdan içimi üşüten yalnızlık ayağıma dolandı NEreye kadar taşıyacağım bilmiyorum bu karamsarlığı... İzlenen filmlerdeki gibi kolay değil umut ekmek Yada hayat o filmlere benzemiyor aslında, Aklımda türlü düşüncelerle Yine kendimi vurmaya yorgunum,yollara... Artık sabahlar akşam gibi geliyor Gözlerimdeki perde inmedi bir türlü,inmiyor... Sabah olduğunu sadece tan vaktindeki ezandan anlıyorum Gün kara gece katran kara... Hani elini tutacak birileri çıkardı bu durumlarda? Ben ellerimi hissetmiyorum artık vücudum artık benim değil gibi Ben emanetçi oldum bedenime... Tadım tuzum yok ağzımın içi pas dolu, Kalbim atıyor ama sadece hayatımı devam ettirme için Hem eskisi gibi hızla çarptıracak biri yok... Ölüm hiç bu kadar çekici gelmemişti bana.... Soğutuyorum kendimi hayattan Volkanlar,lavlar benim için değil artık Kutupta gibiyim dünyanın çekirdeğinde bile olsam Kollarımı kapatıyorum kendime şöyle sıkıca kendimi sarsam... Buda geçer diye şarkılar söylenirdi Ben dinlemiyorum zaten Umut’sa sadece bir çocuğa takılacak isim aklımda Ben hayalerimi bile çöpe attım koşuyorum artık boşluğa.... |
İsmiyle müsemma , yaşam tarzıyla müsemma , iyikisiz keşkelerle dolu ülkesinde yalnız, (yalnızlık tercih edilmez hakkedilir) mutsuz bir şiirdi. Pek çok şey anlatan ama hiç olan...
Hani elini tutacak birileri çıkardı bu durumlarda?
Ben ellerimi hissetmiyorum artık
vücudum artık benim değil gibi
Ben emanetçi oldum bedenime...
Belki de bazen el uzatmak gerekir uzanan eli yakalayabilmek için ne dersiniz? Yine de fazlasıyla karamsar bir şiir okudum güneş tepededir belki hala, bulutları iterseniz elinizle...