BEN ÇAĞIRMADIM
yaprağı ben çağırmadım
asılı duran yaprakta uğur böceğini böcekteki kırmızıyı kırmızının rengini salına salına düşerken yere basacaktı bir ayak ayakları ben çağırmadım yağmuru ben çağırmadım savururken saç tellerine ıslak ıslak yanaklarına karışırken yağmurla gözyaşın bütünleşirken göz yaşındaki tuzları ben çağırmadım güz yorgunluğunu ben çağırmadım girerken ruhunun derinliklerine saba makamında musiki de ağlatırken mağrur beste güftenin karnına giren sızlatan notaları ben çağırmadım ay ışığını ben çağırmadım geçmişin derinliklerinde bir hatıra nakşedilirken ötelerde omzuna dayananı düşlediğinde sesin sessiz çığlığa döndüğünde çığlıktaki sesleri ben çağırmadım İsmail HAŞİMOĞLU |
-cok sakin ama cok emin duygularla yazilmis bu siirini yine cok begendim, tebrik ediyorum...
*
öyle elbette...
-bende cagirmadim beni sorgularcasina saran bu hasreti,
-coktan yollarda savrulan perisan olan hüzün duygularimi,
-yine ben cagirmadim nefesimin sevda haykirislarini... SHK
*
sevgi ve umut ile...