GÜLÂBDANDAKİ ZEHR-Ü ZEBERBakışın yıllar yılı, yakıcı bir kor oldu. Beklesem gelmez artık, Anka kuşum kül imiş. Sinemdeki gülâbdan, zehr-ü zeberle doldu. Açmadan soldurduğun, tomurcuk bir gül imiş.! Cemreleri bekledim, baharı versin diye. Yedi türlü çiçeği, yoluna sersin diye. Mah-cemâl’in lebinde, gülleri dersin diye. Mihricânın bağımda, tükenmeyen yel imiş.! Kervanın yükü ağır, meğer hüzün yüklemiş. Ağlamakmış kaderim, acı hasret eklemiş. Bir ömrü fedâ edip, vuslâtını beklemiş. Izdıraplar dağında, aşılmayan bel imiş.! Bir anlık bakışını, yıllarca hep sakladım. İlkgözağrım deyip de, başkasına bakmadım. Gelmediğin tepeye, hergün gidip yokladım. Harmanımda cecimi, alıp giden sel imiş.! Hatırında kaldımı, buluştuğumuz yerler. Bir yudum sevgin için, baş verecek bu serler. Ahde-vefâ bilmeyen, peymane gönül derler. Beni sana bağlayan, saçından bir tel imiş.! Beden yorgun kâlp kırık, gönül sırça saraydır. Yıkma tahtı tarabı, zulümden sana paydır. Karanlık gecelerin, beklediği son aydır. Mezarımın başına, götürdüğün sal imiş. ...................................Kardelen26 |