1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
900
Okunma
Yıldızları aya batmış bu gecede, o;
Zamanı boyarken soluğuyla
Unutulmuş bir dansın son figürüne gülüyor
Sakallı heykelin köse gölgesinde
İyi bildiğini gösterme lütfuyla
Ayak izime tükürüp bulutlu bulutsuz
Günden kalanları topluyor
Dağların gölgesinde tırnaklarıyla
Her yabancının kendine yetmeyen birkaç sırrı var
Her sır, uzaklardaki telli duvaklı kavşak
Hücrelere sürtünen yıllar var, şeritler boyu
Hücrelere sürtünen yüzler soğuk
Gecenin uyumuş halinde ulur köpekler
Derileri hasarsız, kepsiz defile erleri
Ayağını kaldırsa da anlamı yok diyorlar
Anlamı, ay ışığında yırtılmış minare kılıfı
Yazlık bakışların zamanı geldi de çattı bile
Daha ince, terli, oldu olacak kokteylsi
Umut dünyası denilen locadan düşürülmüş
Gürültüsü gümrüklü sıfatlarla yüklü...
Mustafa Kaya