ANNE VE ÇOCUKKoca şehir suskun… Durgun yine… İnsanlar, koşturuyor sokaklarda… Martı çığlıkları var havada… Bir çocuk bir de anne burada… Çocuk ağlıyor, "anne simit" diye… Simitçi bağırıyor "simit gevrek" diye… Anne suskun… Gözünde yaşlar.. Çocuk ağlar, anne yalnız okşar… Hafif sesli konuşur çocuğuna… Anlatır; "yavrum para yok ya" Çocuk anlamaz annenin halini… Biraz daha yükseltir sesini… Anne üzgün, İzledim, dinledim, üzülerek… "Ben alsam" dedim simidi… Anne, bana ne derdi ki? Ya gururu incinir ise? Vicdanım rahat etmedi yine… Çağırdım simitçiye… Söyledim; "Ver bir simit" diye… Aldım simidi uzattım çocuğa… Çocuk baktı anneye… Anne, sessiz, masum bir bakış yaptı. Ben, mutlu oldum o an… Vicdanımsa rahattı. Sessizce uzaklaştım, ayrıldım oradan… Aslında hepimizindi bu vatan… Yarın bende de olmaz belki; Bu gün onlarda olmayan… Hasan Gençay 25 12 2008 |
Yarın bende de olmaz belki;
Bu gün onlarda olmayan…
Sabahın bu ilk saaterinde bembeyaz karlar ile örtülmüş sokakları izler iken gözlerim şiriniz bir anda o bembeyaz karın ortasına oturdu ve bir an daldığım büyüleyici güzelelğin kim bilir kaç çocuk ve kaç anne için donmak ve ölmek olduğunu anımsattı bana.
Bu vatan bizim, çocuklar geleceğimiz. Oysa biz geleceğimiz dediğimiz çocuklarımızı çaresizlikleri ile bırakıverdik baş başa ve bir simit alacak kadar parası olmayan anne ve babaların yürekleri her koşılda paramparça. Ve hepimiz izliyoruz düşünmeden ve unutuyoruz bu gün var ama yarın olmayacağını ve başımıza ne geleceğini.
Okur iken dizelerinizi gözlerimden yaşların akmasını durduramadı kirpiklerim ve hüzünler sarıp sarmaladı tüm gücü ile yüreğimi.
Hiç bir çocuğun, hiç bir annenin ve hiç bir babanın çaresiz kalmamasını diliyorum bundansonra ki günlerde ve yılalrda.
Kutluyorum kaleminizi ve saygılar duyarlı yüreğinize