Ah ! Aralık...
ah ! Aralık...
Nasılsın, halin keyfin nasıl? Dünya kurulalı beri, Eklerken birbirine yıl denilen , ilmekleri, Adı ve soyadı olanın yalnızca, Canlarını pişirirken , Cansız cezvende, Ahvalin nasıl? Gülüşlerin nasıl? Gözyaşların nasıl? Beni sorarsan? Devretti yeknesak hüzünlerim, Derme çatma,dipsiz bir testi gibiyim. Yaşadığım şehir gibi, bazen; Yağmurlu ,puslu ,sisliyim ah ! Aralık... Ciğerim,ciğerparem, Yüreğim YAR ile hala aralık... Güvelendi sevdaya dair düşlerim, Biliyormusun? Göremedim birkere... Sağ yanağı sol elle , saramadım bir kere... Ilgıt ılgıt esemedim, Saçlarında bir kere... Halvetinde yer bulup , yanamadım bir kere... Yastığına renk olup , Karışmadım bir kere... Dünya gözüyle görüp , bakamadım bir kere... Kanamadım bir kere... Can yoldaşım, tek sırdaşım! Kara çalılar, kara bulutlar , kararttı yüreğimi... Al artık götür benden, YAR’e ait tüm izleri, Çırılçıplak üryan olsun ruhum, Yeni doğmuş bir bebe kadar masum... ah! Aralık... Ustam ,üstadım, Ütopik hayaller gönderme bana, Ayıkla, avuçla, ayıpla, azarla hatta... Ata, azlettir, Tayin et! Unuttur ,unuttur... Ne olur vefasız O Yar’i, ah! Aralık... Ciğerim , ciğerparem, iki gözüm... Nasılsın? Bir yıl daha bitti , ahvalin nasıl...! Esra Leyla Oruç 23.12.2008 |