Gözlerim boşalırken!Ne vakit Yanık bir nağme dinlesem hüzünlenirim Yılların sabrıyla yüreğimde derlediğin sahifelere yönelirim Kime ne diyebilirim Ben fakirliğiyle maruf olmuş kederim Solgun nefesim, takatsiz dizlerim ve fersiz gözlerim derim Niteliksiz kimliğimle Akidemde ki meşkûk olan bilgilerimle Teslimiyetteki serzenişlerimle ve ölüm anındaki sefilliğimle Onca canlar gelmiş ve göçmüş Mezarları değiştirdiği halde ne acı hüzünmüş Ölüm hevesler ikliminde her vakit ummana uzanan bir güzmüş Toprak dinlenmezse Adam olan insan şayet tefekküre yönelmezse Kul ihsanıyla nazar etmekten içtinap edip fakirliği nefeslenirse Ne anamım ve dahi babamın Baharların sultanı bacılarımda derlenen ahın Nisa kimliğinde en olmazsa olmaz olan ve edebi hal nasihatlerin Bereket ikliminde anlamlaşan Silik duvarlardan arta kalıp arlanmayan her can Kitabı celil ile mana iklimini kuşanan, gülün bendinde nefes alan Üflediği kavalla muvazene bulan Meleşmeleriyle hilkatin güzelliğinde masun olan Sadakatiyle hududu koruyan ve umudun sağanağında şevkle okuyan Toprak en bariz bir urbadır Arzdaki ayetler merak edenlerin beklemektedir İşaret taşları ne içindir, nefesler müddetli değimlidir aşk ise demdir O ne zevkin ve ne de keyfiyetin Hali muhabbetle, çileyi hazmeden ermiş gönüller nerde Yıldızlar semadan mahzunca nazar edince ve güneş hicranla çekilince Mustafa CİLASUN |
Cenabı Hak ve takeddes hazretleri kalbinizden...
Ve ayali efranızdan razı ve hoşnut olsun inşaallah kıymetli kardeşim...