KALEMİMLE HASBİHÂL
Ben:
Yine geldin elime ‘Benle şiir yaz’ dedin ‘İçinde cevherin var, al eline kaz’ dedin ‘Su gibi akacaktır, biz anlaştık söz’ dedin Kalem; Yazmaya niyetin yok, hüzünlüsün hüzünlü Eğer ben yazar isem, şiir olmaz hiç ünlü Ben: Bak kenara çekildim, ne istersen yaz kalem Yazdıkça göreceksin, içerlerim ne âlem Kasırgayla yıkıldım, kalmadı sur’um kale’m Kalem: Duygular sere, serpe, işte bütün varlığın Yavrucuğun gelmedi, ondandır bu darlığın Sevdiğin yâd’a düşmüş, anılar kare, kare Bugün için yanıyor, yüreğin pare, pare Sen bu kadar üzülme, ben bulurum bir çare Ben: Çareyi bulur isen, hemen onu kap getir Gözümden akan yaşı, ebediyen sen bitir Kalem: Yalnız kaldım elinde, kendimce yazıyorum Sözcükleri yan yana, manalı diziyorum Çareni bulamıyor, üzgünce geziyorum Ben: Bırak kalem bırak sen, aradığın yok bende Eğer yazmak istersem, bilirsin gözüm sende Kalem: Dostların affeylesin, şiir benim eserim Ruhun çok perişandı, ‘biraz rahatla’ derim Dağıt bugün efkârın, yarına Allah kerim Ben: Yeter sana bu kadar, neler yazdın göreyim Beğenirler mi bilmem, okurlara sorayım, 22 Aralık 08 Fatma Biber |