SORAN OLMADI
SORAN OLMADI
Kış mevsimi geldi, budandı dallar. Yeşil yaprağımı soran olmadı. Hayli zaman oldu, ağardı saçlar. Siyah saçlarımı soran olmadı. Fahişeler oldu namus bekçisi. Kediler bekliyor artık ciğeri. Alimi attılar on adım geri. Okur yazar mısın, soran olmadı. Dalmışsın gafilce dünya seline. Sadece bakıyorsun sen kesene. Yan komşun aç yattı yine bu gece. Fakirin halini soran olmadı. Çarşı pazar doldu, esnaf ağladı. Fırıncıya dahi ekmek kalmadı. Hayli zaman oldu maaş artmadı. İhtiyacımızı soran olmadı. Yorgansızdık zahmerinin ayında. Çorba içtik su olunca kazanda. Gözüm yoktu şu zenginin malında. Bu nereye gidiş soran olmadı. Şeyh kılığına girdi kefere. İnancından sakın hiç taviz verme. Tezat olmayınca görünmez ’şer’de. Zalime haddini soran olmadı. Ezanlar okundu minber ağladı. İmamdan başka cemât kalmadı. Nereye bu gidiş frenk sollandı. Cami cemâtini, soran olmadı. Sahte mecralarda, sahte bilmece. Göz boyandı,doğru diyen hatibe. Diş bilendi,seni seven kişiye. Zalimlere, düşman diyen olmadı. 30.11.2008 |
Sahte mecralarda, sahte bilmece.
Göz boyandı,doğru diyen hatibe.
Diş bilendi,seni seven kişiye.
Zalimlere, düşman diyen olmadı.
Bu dörtlük tam yaşanılanları anlatıyor. Tebrik ederim. Saygılarımla.