METRİSMapushanedir o Geçit vermez duvarları Hayatın sert yüzünü yansıtır demir kapıları Gardiyan sesleri sarsar koğuşları Kimi şair olur içeride Özgürlüğe şiirler büyütür Kimi yalnızlığını öğütür Volta atarken Az buçuk metrelik avlusunda Ne çığlıklar sükuta erer soğuk koynunda Dışarısı cennetten parçadır Her birinin rüyalarında.. Çilekeş yüzleri Doğar doğar ölür Kül grisi duvarlarında Gecesi gündüzü yoktur mapusluğun Dışarıda farkedilmez bile yokluğun Ne anlamı kaldı öyleyse dostluğun? Görüş günü geldimi Bayram yerine döner o beton yığını Hepsi içine gömer hıçkırığını Kimi gözler bulamasa da aradığını. Evde yemek beğenmezsin Orada ne yediğini bile bilmezsin Acılarınla hatalarınla yüzleşir Yutkunur yutkunur doyarsın Gençlik elden gider En çok ta ona yanarsın Mürekkep yalamış bir dilin ucundadır İdam fermanın Can pazarın Özgürlükse Adliye koridorlarında randevu verir Binbir umutla gider Eli boş geri dönersin Sayılı gündür çabuk geçer derler Her günü yıllara bedeldir bilmezler. Ya ben Ben nerden mi bilirim Otur şöyle sol yanıma Biraz dert yanayım sana Bilirmisin? Dillerde dolaşır metrisin türküsü Orada başladı bitti Can Dostumun öyküsü Boyunu aşan düşünceleri Sebebi oldu Özgürlüğüne kelepçe vuruldu Çaresiz uğurlarken Kapalı kapılar ardına Gözlerim dolu dolu oldu Çok geçmedi Yenik düştü haksızlığa Daha yirmisinde kıyar mı insan canına? Kıyar gözüm kıyar Koltuk güzelleri adil davranmazsa Daha ne insanlar kıyar canına Kimse hakkını aramadıkça!! |
Dillerde dolaşır metrisin türküsü
Orada başladı bitti
Can Dostumun öyküsü
...........................................
yıllar geçsede metrisin karşısındaki kahvede
görüş saatlerini yıllarca beklediğimi
yaşadım
içimde yorumsuz kalan yıllar hala tazeliğini koruyor
yaz şair kanasın kanayacağı yere kadar
kalemin bilirimki yaşamın
saygılarımla