ÖMERŞiirin hikayesini görmek için tıklayın [ kalinBu bir gerçek yaşam öyküsüdür.İsimler ve yer gerçektir.]
ÖMER ÇETİNEL
Ne Hayyam’dır,nede Yanık, Afyonkarahisarlı bağrı yanık, Yazgısına, öz oğlum tanık. Daha fidandı, on dokuz yaşı, Oğlumun silah arkadaşı. Kayseri Zincidere’de Astsubaydılar, İki ayrı bedende, tek yürektiler. Hezil, Kato’dan sağ döndüler, Foça’ya asker selamı verdiler, Bizi bayram sevincine boğdular. Yaz,kış, kar demediler, Tunceli Ovacık’ta görev aldılar. Baba yüreği. burkulur her gün, Telefondan haber aldım, bir gün, Baba kardeşim, mannem nasıl? İyi dedim, boğuldum velhasıl. Ömer dedim, dedi, baba naaşı, Aktı o an, annenin gözyaşı. Metanetli ol baba, hain kurşun işi, Geçti göz önümden, Ömer’in hayali, Annesinin tek fidanıydı, ne demeli, Kara haber bu, kim,nasıl vermeli, Ağlasakta düşmanı, güldürmemeli Ah!!Ömer, ah!! sana ne demeli. Ülkem acına inlemeli.... 25 Kasım 1996 Ovacık. |
ÖMERİ'im Mehmedim sanma ki unutulur adın
Şimdi gel yat desem Ovalara sığmazsın
Sana dar gelecek belki vatanın
ÖMER im sevin cennet sana yakın
ibret olsun bize naaşındaki vakarın
şimdi hilalin de yıldızında daha beyaz
sen üzerindeki al oldun bu bayrağın
hani derler ya şehitler ölmez vatan bölünmez
sen böldün uykularımı, beni kaldırıp uyandırdın
anladım ki ÖMER ÇETİNEL'ler ölmez
ölürsek birgün biz ölürüz...
Unutursak eğer Ömerleri, Mehmetleri,Hüseyinleri....
Sen ki bedelse bedelini verdin
VATAN SAĞOLSUN...