YİTİK SEVDA
Unutma, sen benim sevdiğimdin bir zamanlar
Gülünce gözlerime ferahlık dolardı dalga dalga Gözlerinden ışık akardı yüreğimin karanlıklarına Hep dolunayı olurdun zifir karanlık gecelerimin Bulutları hiç sevmezdim, aramıza giriyorlar diye Yüreklerimizin birbirine temasını hissederdim bedenimde Ve benim sesim kısılır, anlatamazdım derdimi Dilimden kalemime dökülürdü heceler Ve her sabah bir şiir doğardı içinde sen olan Unutma, sen benim sevdiğimdin bir zamanlar Her ne kadar eski yaraların esiri olsa da mantığın Sevmeye tövbe etsen de ve hatta tutsan da bu tövbeni Kaçıp gitmeye ne gerek vardı ki böyle birden bire Sen kaçınca gecelerim aydınlandı mı sanki Sen gidince söndü mü yüreğimde ki yangın Sen gidince sabah olmadı mı, güneş doğmadı mı? Akşam kızıllığında ben efkârlanmadım mı sanıyorsun Atakum iskelesinde dertleşmedim mi Karadeniz’le Ve yağmur ıslatmadı mı yanaklarımı Alkol buruşturmadı mı dudaklarımı Unutma, sen benim sevdiğim kalacaksın hep Dün neysen bu günde osun, yarında o olacaksın Büyüyecek bu sevgi, hasret potasında yandıkça çoğalacak Ve yine rüzgârlarla gelecek gülüşündeki ferahlık O ceylan gözlerindeki nuru alıp Gönlümün kral dairesinde saklayacağım Ve gecelerimin dolunayı olmaya devam edeceksin Her gün bir şiir olup dolanacaksın kalemime Ve her sabah gündüzüme sen doğacaksın güneş yerine Değişen hiçbir şey yok benim tarafta Sen benim sevdiğimsin hala Bense senin başına bela Ve benim yüreğimde yeşerip durur Bir yetim sevda 07.12.2008/Samsun İbrahim COŞAR |