GÖZLERİNLE BAKTIM İSTANBULA
İstanbul’da senin ayaklarınla dolaştım bugün
Gözlerinle baktım yeditepeli şehire Hayalinle süsledim gezintilerimi Saraylarda gördüm seni Padişahtın. Ben ise sarayın bahçelerinde dolaşan bir sultan Gözlerimde binbir ışık yanıp söndü. Bebek sahilleri olta atanlarla dolu Oltayı atan sen,oltaya takılan balık ben Aşıklar başbaşa.. Kıskandırırcasına kurulmuş masalar,çekiliyor kafalar Tokuşturuluyor kadehler Yakışır sevdalı gönüllere İkimizin şerefine de için dedim. Bir çiçekçi kadın yanaştı yanıma Senin adına bir gül aldım Sundum kendime "Falına bakayım" dedi diğeri Açtım sol avucumu "Yüreciğin kabarmış,sevdalını düşlersin" Yüzümde acı bir tebessüm, Dedi.."İçten neden gülmezsin?" Ilık bir Temmuz günü Yerini yavaş yavaş günbatımına bırakıyor Yaz güneşinin kızıl ışığı Boğazın sularıyla oynaşıyor Rıhtım boyunun aşıkları Sensizliğime eşlik ediyor İlk rast geldiğim tahta iskemleye yerleşip Gözlerimi karşı kıyılara dikip seyre daldım.. Uzaktan bir masal şehrini andıran İstanbul Bir nehir gibi kıvrılarak taa! ötelerde Kaybolan boğaz Işık saçan kolyeleri andıran adalar Çamlıca’dan hayal dünyasındaki, Bir cennet sanki.. Yandan çarklı vapurlar,yelkenliler,yatlar Onları takibeden çığırtkan martılar Hala denizin serin sularına Dalmaya doymayan çocuklar Simitçisi,mısırcısı,kağıt helvacısı Bir tek sen yoksun! Yüreğimin buruk acısı.. Bahar Tülay Kıran Temmuz 2006 |