146.İNEK HİKAYESİ (RIZK MESELESİ)
Bir gün bir okyanusta, bir yük gemisi batar
Bir tek inek kurtulur, o da epey su yutar… Bu talihsiz kazadan, kurtulan garip inek, Bir tahta parçasını, kendine yapar binek. Günlerce aç ve susuz, okyanusta yüzerken, Bir ada görüverir, hiç ümidim yok derken. Ulaşır yüze yüze, çıkıverir karaya, Yorgun, bitâp bir halde, yatıverir oraya… Bir hayli zaman sonra, artık açar gözünü, Bakar hem ot, hem su var, sevinç kaplar yüzünü. Küçük kara parçası, otlarla kaplı imiş, Ortada bir dibekte, yağmur suyu birikmiş… İnek başlar otları, iştahla tüketmeye, Suyu da içer, sonra başlar; “ah-vah” etmeye… Der ki, kendi kendine; “ –Sen harbiden ineksin; Ot bitti, su tükendi, yarın ne yiyeceksin?.. Hiç değilse, yarına bıraksaydın azını, Ot bitti, su tükendi, kendin yazdın yazını…” İnek üzgün ve mutsuz, yatıverir öylece, İşte böyle geçilir, ilk gün ve de ilk gece… Sabah olur uyanır, gözünü açar inek, Yine otlar yeşermiş, su ile dolmuş dibek. Başlar yine usulca, kemirmeye otları, Böylelikle yarına, taşınır umutları… Fakat yine bitince su ve otlar yeniden, İnek tekrar üzülür, yaralanır derinden. Der ki; “-tükendi yine, ot ile tatlı suyum, Bıraksaydım yarına, kurusun benim huyum…” Yine yatar öylece, üzüntülü, kederli Ertesi sabah bakar, su ve otlar yeterli. İşte böyle, böylece, geçer, gider kırk sene, İnek ot yer, su içer, inek üzülür yine… En sonunda ineğin kafasına dank eder, Hayıflanıp kendine, bizim inek şöyle der; “-Tam kırk sene Rabb’imiz, verdi bana hep rızık, Ben ise hep üzüldüm, bana gerçekten yazık; Yedim, içtim kırk sene, isyan ettim bi-edep, Rabb’im yine kesmedi, rızkımı gönderdi hep… İnekmişim harbiden, en hasından, katıksız, Endişem boşunaymış, hiç kalmadım rızıksız…” … Evet dostlar, bu kıssa böylece sona erdi, Bir abim yine bana, aynen şunları derdi; “-Rızkın neyse ezelde, bulur seni korkma hiç; Rızık artmaz, azalmaz, helâl lokma ye ve iç! Rızkı veren Allah’tır, sen gayret et, çabala, Payın neyse razı ol, tâmâh etme çok mala. Hiç endişen olmasın, rızktan yana arkadaş, Ahmaklık alâmeti; rızkta endişe, telâş. Ömrünü etme hebâ, üzgün inek misâli; İbret olsun bizlere, şaşkın ineğin hâli…” Kadir Çetin 23.11.08 Nazilli |
ÖLÜMÜ HİÇ DÜŞÜNMEYEN ÖKÜZLERE OKUTMAK LAZIM.
GÖZÜ BİR TÜRLÜ DOYMAYAN SIĞIRLARA OKUTMAK LAZIM.
TEBRİKLER AĞACAN.
SELAM VE DUA İLE.