145.KATIR HİKAYESİ
(BOROZANI ÖTTÜRÜN)-anm
Seferberlik yılları, herkes fakir, herkes aç İnsanlar bir lokmaya, hayvanlar ota muhtâç Askerde aynı böyle, perişân ve sefilken, İntikâl emri gelmiş, gemiyle pupa yelken. Bir haftalık mesâfe, gemiyle gidilecek Hedefe varmak için, çok gayret edilecek O zaman fazla imiş, katırların önemi Tedâriki şart imiş, katırın su ve yemi Katırları ambara doldurmuşlar ilk önce Sonra erât doluşmuş, bu emir gereğince Fakat kıtlık yüzünden, ot, saman bulması zor Bir haftalık sefere, böylece çıkılıyor… Birinci gün, kazasız belasız geçiliyor Artık elde ne varsa, yiyilip, içiliyor İkinci gün öğleyin, otla saman bitince Katırlar acıkıp da, durmadan tepinince Erât koşar subaya, subaysa komutana Berâber düşünürler, nasıl biter tantana Müteâla ederler, durumu ince ince Bir çözüme varırlar bu ahvâl gereğince Çağırırlar oraya, borozancı başını Askerse borozanla, çalar yemek marşını Sesi duyan katırlar, kulakları dikerler Yemek gelecek diye sessizce bekleşirler Zaman geçer bir müddet, ne gelen var ne giden Tepinmeye başlarlar, tüm katırlar yeniden Tekrardan borozanın sesi duyulur yine Kulak diker katırlar son verir tepinmeye Katırlar yol boyunca, dikerek kulakları Ot ve saman beklerler, elbetteki hakları Borozan öttürülür, gidilir gündüz gece Ve sahile varılır, kabus biter böylece … Ben kıssayı anlattım,bu kıssanın hissesi Kulak dikip çoğumuz keseriz bazen sesi Dikkat edin etrafta, borozanlar ötmek de Bazıları bizleri, bu şekilde gütmek de… İnanın size, güzel kıssalarım var daha; Az sonra anlatırım, borozan öttü aha!.. Kadir Çetin 14.11.08 Nazilli |
BORAZANA GEREK YOK.
EĞİTİM SİSTEMİ VE TV KANALİZSYONLARI BORAZANDAN DA BETER.
TEBRİKLER AĞAM.
SELAM VE DUA İLE.