2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
41
Okunma
Bin yıllık Ebru
Hat sanatı şiirleşmiş bir suret,
İki nokta göz, İki hilal kaş,
iki kepçeden gelir ses, bir okka burun.
Yedi meridyen dimağ ile eder ondört.
Kıvrık yolları açan “Elif”,
İlahi makamın verir haberini.
Liderliğin bereketli kökleri,
Başlangıç yolunda bulunan,
Varislerin şerefli makamı.
“Elif-lam-Ra” dokundukça açılan gizemli güller.
Sevginin var oluş boyutunda bağlılık “Vav”ın aynası,
Adem ve Havvanın saadet köşkü,
Arındırır sahibini kinayeden,
Gözleri kör eden gafletten.
Fatiha’da ki hüsnü hat, Cemal’e vurgun bir iksir.
Züleyhanın Yusuf yüzlüye sevdası nerden gelir dersiniz.
“Elif-Lam-Mim-Ra” halkasında halkla buluşturur.
“Ayın” sahibinin yüzü ve aynası,
Ayık olun, huzura davet var.
Kişinin gergin hali yay kaşlar,
fırlatırsa oku menzilinden,
Sağduyulu olmak yoldan çıkar,
Gözün nurunu alan sol bakış.
“Cim” Suretteki siretin terazisi,
Miskin kokusundaki menzili.
Sahibinden bilinmeyi istedir,
Aynı özden gelen, “Cim-Ha-Hı”
Üç boyutlu Cem olmaya çeker libası.
“Zel-Ra” arasında bir nokta, güzelliğin damgası.
Varlığın tek sırrı saflığın simgesi mükemmellik.
O bir nokta, bir nefes gibi rahatlık.
“He” bedenden süzülüp gelir,
Birliğin çağrısı birlikte tutandır,
Özel bir anlayışa yetiştirir sireti,
Her yerde açılan Hitab ve nida.
Derinlerden gelir seslenişi,
“Ya-Ye”secdesiyle uyandırır insanı,
İkazı duyurur “Ey-Ya”Yakarışın kapısında ki çifte boyut,
Her yöne ulaştırır, ön arka, yan, tüm taraflara anımsatır sevgiyi.
Gül.G
5.0
100% (3)