Geldiğimiz yer ile gideceğimiz yer bir
Ölmek için doğanlar sıralarını bekler
Eceli geldiğinde gecikmez ki müdebbir,
Kimi zaman dedeler, kimi zaman bebekler
Açılınca girerler en son durak dar kabir
İstemesek de böyle; haber vermekte Habir!..

Malının hesabını bilmeyen sözde kebir
Sözüm ona nice zor problemi çözmekte
Vız gelir tırıs gider; nedir ki ilm-i cebir
Gücünü kullanarak mazlumları ezmekte
Zulmün de varacağı en son durak dar kabir
Olacakları zaten haber vermekte Habir!..

Takdir işlese bile alınmalıdır tedbir
İlahi murakabe sağlamalıdır düzen
Bu konuda tevekkül müstesna olan tabir
Rahmet sahibi Rabbi, ağlamalıdır üzen
Yoksa öyle sıkar ki en son durak dar kabir
Cehenneme dönüşür; haber vermekte Habir!..

Kullara hiç yaraşmaz şeytanın vasfı kibir
Tevazu taşımayan engelleri aşamaz
İmanı yaşamayan Hak’kın katında müdbir
Netice rüsvalıktır yerine alışamaz
İlk sorgulama yeri en son durak dar kabir
Görevli Münker-Nekir; haber vermekte Habir

-----------------------------------------
Müdebbir: Tedbirli, önceden önlem alan
Habir: Haberdar olan, haber veren
(Yüce Allah ve Hz. Peygamber)
Kebir: Büyük
Müdbir: Gözden düşen
Kibir: Büyüklük taslamak
-----------------------------------------
(HAS)