Övünmeyiniz! hem topraktan yaratılmış, hem de toprağa dönünce kendisini kurtların böceklerin yiyeceği insanın övünmesi neye yarar. hz. ebubekir
eksik susmalar
eksik susmalar

Sana/sadece sana..

Yorum

Sana/sadece sana..

1

Yorum

15

Beğeni

0,0

Puan

274

Okunma

Sana/sadece sana..

Sana/sadece sana..

dahası...


hiç-bir-şey eksik kalmayacak daha fazla/ senin kadar inan..avuç içlerimde darası alınmamış yokluğun ve ceplerimde ağırlıklar...kapıları açık bıraktım, ayaz/tenimdeki..soyuyorum tabanlarımın
yüzgeçlerini, soyuluyorum sana...dur/dum...
gözüme kaçıyor ışığı kılçığın,gerisi göz kırpmalar/düş bozumları/ karanlık...


önemsiz biliyorum.
kendinden daha fazla
ağından kurtarmak
bir örümceği
imkansız/
bu yüzden belkide…
ya kokun/
sızarken ruhumun
çatlaklarından
kirlenirken bahar/
solarken yaprakları
dağınık bir oda/
yarı açık perdeler

ve sen
ve gün
sıkı sıkıya kapalı...

-oradasın değil mi?
-aynısı gibi/sin değil mi?
-bıraktığım gibi


bitmemişti henüz
ve ikiye mecbur edilmemişti
gözlerin
b-akmak için

diğerine geçiyorduk aşkın
bir aşktan diğerine
ve kuşlar
kentini kuşatmıştı
ebabil değil hayır…
bildiğin serçe
bildiğin kadardı
senin kadardı
senin bildiğin kadardı yani
asla fazlası değil…

tüm yarım kalmışlığımızla
eksik rüyalardan
terli çarşaflara geçiyorduk
bilindik zamanlardan
bahsetmiyorum henüz
eteğini katlıyor musun/
diz kapağının üzerinden
çözdün mü
sorularının düğmelerini
biliyorum pek önemli değildi
aynı ben gibi değil mi?
eskidi,
sesin/nefesin/ellerin
ve bakışındaki iksir
parmak uçlarımı ısırmak
neden bu kadar deli ediyordu beni?
öğrenebildin mi bilmiyorum
denizlerden/şehirlerden/kentlerden
kendime döndüm
ki takip
derin izler bırakmıştı
ruhunda avın..
ben kimi öldürdüm sahi?
ve günler neden tekerrürden ibaret
dağılmış bir kaç şeyi toplamak gibi
çocukların oyuncakları

kafiyesiz gülücükler
yayılırken boşluğuna
geniş zamanlarda,
toprağına yürür su
debisine bakmak/sızın
çatlakların
ne kadar derinse
o kadar içine çekersin..
beklentilerin,
heyelansız taşınır,
yüreğinden/yüreğine..
sen gidişlerinin
tarihini yazarken,
öldürürken düşlerini
masal masal,
ojesiz tırnaklarınla
kaşırken yaranı
rüzgarın hışımına uğramış
külle gelirken sen bana
yılkılarla yer değiştirircesine
dolu dizgin ve savruk

hiç bilmediğim bir zamAna
doğru okuyordum seni...

ahh benim derin yaram
sınır/sızım...

hiç öpmediğin
avuç içlerimi saklıyorum
harflerinin dolaştığı yere.
ellerimi saçlarının
kırıklarının içine
bağışlanamaz bir kimsesizlik
bulaşırken
düşlerimizden, yüreğimize

mevsimler mi değişiyordu
yazdan/kışa.
yoksa
yapraklarını mı döküyordu
bütün tersine ağaçlar

öğrenemedim..

için terk ediyordu içimi
gölgen kalıyordu
geriye
düş/erken
sen,

su-su-yo-rum şimdi...

ellerimden önce
tenine düşen sesim
he-ce-le-nip
sen oluyor
kelime/kelime
dokunuyorum sana
dönüşüyorum sana
her gece/
yatağını terk edip
delice çağlayan
bir ırmak gibi
yalın/ayak
çırılçıplak
sana koşuyor
çıkmaz sokakların
kuytularında
gölgeler çoğaltıyor
özlemle çoğalıyor
teninin üzerinden
renkli taşlar topluyorum
parmak ucu dokunsallığımla
yüreğimdeki mühürünle
yol alıyorum.
içime girip büyüyen
içimde kayan
vuslat kırıntılarının
erozyonuyla
etrafa saçılıyor aklım
umursamıyor yürüyorum
gece yarısından/
sabaha dek
dilekler adıyorum
yıldız tozlarından/
kaçmanı diliyorum
benimle
bir başka dünyaya
kulaklarımda
kırgın bir melodi/

ince sızım...

eksik olan
bir şey vardı aramızda
bir düş/bir gölge
kaldı boyumdan küçük.

bu onun kokusu
ve ona ait her şey
korkaklık değil
sızarken teninden
döşeklere
saklandı yastık
altlarına
gümüş vazolarda…

kavga,
düşleri çalmaya
denk geliyordu
zamanlar.

ensesini
ısırmak istediğim
o sırt.
artık taşımayacaktır
yükünü.

Atlas,
harflere bulaştı.
harfler şiire
bilmem farkında mısın?

parmak ucu dokunuşlarının
bana verdiği yetkiyle
özlüyorum/
yüreğimdeki bitimsiz mevsimi

bu yüzden biliyorum/
terliyorum...

yön değiştiriyordu
rüzgar
bir bilsen…
yön değiştirdi lodos.

ne sandığın kadar
yakınsın denize
ne de çok uzak
bu bir tesadüf sadece.
fırlat taşını
seke seke
gömülsün sularına

dayanıp duvarlarına
hasretin/hararetin
o belirgin safından
çıkıp geldim
onarılmaz bir düşü/şü
taşıyarak yüreğimde.

söylemiştim değil mi?
onaylanamaz olan fark bu.

(şşş tamam kanat ama acıtma)

-burada mısın ve hala

derin bir geçiş olsun yaşananlar
tarihsel olaylarımızdaki
sorgulamaları bir yana bırakıp
zamanın durduğu anlarda
dans edelim umarsızca
fırtınaların eserken ki
hoyratlığı ürkütmesin bizi
hesap etmeyelim
ne yandan gelecek diye
ölümü en çok arzulayan yanlarımdı
yaşama hakim iç çığılığım
sesime ses
sesime çığlıktın
gözlerinde sakla istemiştim
anlatamadıklarımı ki
yüreğime düştüğün yer
düş olmasın diye
düşüşler olmasın
yaşamın terazisinde
ölüm yokluğundur..
ölüm yüreğinden
yoksunluğumdur sevgili
ölüm sensizliğin can çekişidir
ölümsüzlük anıdır
ellerimin titrek uzanışı
tut diyen sahipsiz bakışlarım..




(...)

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sana/sadece sana.. Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Sana/sadece sana.. şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sana/sadece sana.. şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
(AYSIZ)
(AYSIZ), @aysiz2
23.12.2025 10:36:40
Duydum o sessizliği
Kapının önünden geçerken
geldi kokusu
Nasıl da hazan mevsimi
Ruha üflenen
Dudaklarım okudu
yüzünden geçenleri
El yordamıyla tutundu
Devrilmesin diye bakışların
Saat, birbirini kovalayan ânların yorgunu
El izim
Kokum
Saç telim
Gömleğinin üzerine astım hepsini
Yabancı bilmesin
Söyle denize..




Çok sevdim
Ve içimden gelenler döküldü naçizane..
Eksik olmasın kalemin..



© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL