1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
34
Okunma
2023 yılında Çankırı’da 28. Mekanize Piyade Tugayı Komutanlığı’nda askerlik yapmaktaydım. Biraz ana, biraz da memleket özleminin yanına yârin sevdası da katık olunca yüreğimde nacizane bu duygular oluştu. Aslında ilk beyit şu şekilde idi:
"Koğuş binası önünde bir mezar
Ağlar gökteki yıldızlara karşı"
Koğuş binasının önünde bir tane mezar var -Evliya mezarı olsa gerek- o mezarın önüne çöker geceleri, Çankırı’yı seyredip özlem giderirdim. O mezar da orada tek ve garip idi benim gibi. Gökteki yıldızlara karşı sanki feryat ediyor gibiydi.
(...)
(Acemilerin kaldığı koğuş binasının tam önünde garip bir mezar ve tam karşımızda Çankırı ayağımızın altında. Akşama doğru sürekli bir tren geçer önümüzden. O treni görünce dilimizde bir terennüm:
"Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınır da derdimi bilmez
Dumanın savurur halimi görmez
Gam dolar yüreğim gözyaşın dinmez ")
Koğuş binası önünde bir asker
Ağlar gökteki yıldızlara karşı
Tepelerde dalgalanan bayraklar
Çağlar gözü yaşlı askere karşı
Vakitler sessizliği çaldığında
İnler cinler uykuya daldığında
Gözler belli bir yerde kaldığında
Düşünür bir asker dağlara karşı
Gönlü yârinde ayaklar yollarda
Kompozit başında tüfenk kolllarda
Hasrete boğan şu gurbet ellerde
Üşür bir genç esen yellere karşı
Felakete sürükleyen bir sel ki
Eyüp sabrıyla sınanmaktır belki
Gam ile yas ile dolu bir tel ki
Çalar vurgun yemiş şehire karşı
Koğuş binası önünde bir asker
Ağlar gökteki yıldızlara karşı
Tepelerde dalgalanan bayraklar
Çağlar gözü yaşlı askere karşı
5.0
100% (3)