Yo Devri Devran geldi
Düştüm matruşka gibi!
Bir görünen bin derde
Başıma örülen ağı ören terzi,
kadim bir terzi
ağında Durmadan çırpınıp durdum!
yeni uyanırken alemin cümlesi,
uyanıktım ben her seherde!
Çaresi kayıp çileler zincirleyip beynime
Kökkurt gibi uludum!
Geceden kudurdum!
Daraldı yerim yurdum!
inkâr ettim ama Yoruldum...
Çünkü kendime ZAFERLER borçluydum!
Onların keskin kılıç ve kalkanı
varken elinde
Ben çıplak ellerimle dövüştüm
her seyrü seferde
Zirvesine koşarken enginlerin
alçaklar düştü önüme her dağın eteğinde
Düşmek önemli değildi... DÜŞlemek önemliydi neticede!
Gücümü toplamak zordu,
zorla toplanan zorba ahmaklara karşı!
Yalan yok, bazen dualarımdan çok KÜFÜRLERİM kucakladı arşı!
Okumaya başlamam gerekiyordu
bir yerden benim bu marşı
Gençliğimi rehin verdim
hayatın kucağına,
bedelini mukabilinde ödedi
dünya denen bu çarşı!
Maskeler düştü birer birer!
Altından yüz değil, "YÜZSÜZLÜK" çıktı! birader
Bunlar hep dilime acı biber
Ben o sahte yüzleri ezberledim, teker teker
hafızam artık bir mezarlık,her yerinde altyazılı mermerler
Kader ağlarını örer
ben makası çoktan bilemiştim
Ne fark eder
Fark ederse kahreder
Suskunluğumu "ikrar" sandılar... Hah!
Oysa ben namlusunu harbiliyordum
her Cuma sözlerimin
Hedefi vurmak için acelem yok...
Sabır en zehirli mermisidir gözlerimin.

[Verse 3 - NEW BARS / HIGH ENERGY]
[Ritim iyice sertleşir, vokal bağırır]
Pusulam bozuk değildi,
sadece sizin manyetiğiniz yanlıştı!
Ben uçurum kenarında çiçek büyüttüm, siz düz yolda burktunuz ayağınızı!
"Satır" aralarını okumayı bıraktım, artık elime aldım o "satırı"!
Kellesini aldım geçmişin, müebbet yatarı
geleceğe ibret olsun diye astım duvarıma!
bana sırıttı

Yandığım yerden
değil, yaktığım yerden
tanırsınız beni şu andan itibaren !
Gölge etmeyin başka ihsan istemem,
güneşi kendim doğurdum zaten!
Sanmaki Suskunluğum asaletimden,
Bekliyorum nişan aldığım tam on ikiden.
Bunu da yazın!tahtaya ilaveten
pruvanız neta olsun cümleten
Ben devri devran bak işte bende dümen
devri devrandır sahneyi inleten
Hayat bir satrançsa eğer; şahı da matı da geçtim, ben tahtayı kapattım!
Zar tutan kahpelere inat, ben zarları değil, oynanan oyunları yerinden oynattım!
Matruşkanın en dibini gördüm...
Artık ne karanlıktan ne de düşmekten tırsarım!
Bu şiir burada biter ama mahşere helallik kasarım
,doldur saki,ruhum Baki,sınırlar misaki
Düşen sadece takvim yaprağıydı...
ben hâlâ ayaktayım. Dimdik ve hakiki