1
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
126
Okunma

ikimiz de gülleri bekledik
ay her zamanki döngüsündeydi
önce bir fısıltı indi balkona
sonra teni okşayan hafif bir sıcaklık
gün boyunca uzadı bütün gölgeler
tek eksiğimiz oydu
adını duyardım
rüzgârın en utangaç esintisinden
her şey adım adım yaklaşıyordu
tek geciken oydu
ikimiz de gülleri bekledik
bahçem solmaya yüz tuttu
ikimiz de rüzgârı unuttuk
kuşlar her zamanki göğündeydi
önce erikler çiçek açtı
sonra yaseminler
yaz boyu inceldi bütün akşamlar
tek eksiğimiz oydu
gelişinden bilirdim
gölgesindeki ürpertiyi
her şey usulca akıp gidiyordu
tek özlediğimiz oydu
ikimiz de rüzgârı unuttuk
pencereler paramparça oldu
ikimiz de sessizliği dinledik
gece kendi derinliğini bize ayırmıştı
önce toprağın altından ılık bir titreşim
sonra içimize doğru çöken bir karanlık
bütün varlığımızı yoklayarak geçti
tek eksiğimiz oydu
varoluşunu bilirdim
kâinatın en eski tapınağından
her şey aynı ritimde nefes alıyordu
tek ulaşamadığımız oydu
ikimiz de sessizliği dinledik
içimde asırlık bir ağaç büyüdü
ikimiz de geceyi çağırdık
gökyüzü eski bir dua gibi açıldı
önce gölgenin içinden bir ışık kıpırdadı
sonra o ışık tenimize değen bir sır oldu
bütün evren nefesini tutmuş gibiydi
tek eksiğimiz oydu
boy verdiğini sezerdim
zamanın karanlık kuytularından
her şey kadim bir yasın içinden geçiyordu
tek dokunamadığımız oydu
ikimiz de geceyi çağırdık
bahtımıza sessiz bir mühür vuruldu
ikimiz de sesi bıraktık
gece kendi gölgesini örttü
bir yıldız kırpıntısı geçti içimizden
tek eksiğimiz oydu
neye benzediğini bilemediğimiz
ince bir titreşim
her şey susarak sürüp gitti
tek uzaklaşan oydu
ikimiz de sesi bıraktık
kalbim boşluğun anayurdu oldu..
hulyaperest
(yirmiüçkasım2025)