2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
299
Okunma
.Biz yok, yokluk için de...
Fakir, büyüdük!
Hem karnı aç!
Hem de üstü açık, yaşadık!
Oynarken düşerdik, dizimiz kanardı...
Ne yaramızı saran oldu...
Ne başımızı okşayan oldu!
Ne "ağlama yavrum!" Diyen..
Ne de "üzülme yavrum!" Diyen oldu...
Üstüne üstelik,
kabahat işlemiş gibi...
Bir de üstüne azar işitiŕdik!
Ya kulağimız çekilirdi..
Ya da ensemize bir tokat yerdik!
Bizim oyuncağımız yoktu...
Ya tozdan toprakta...
Taşla, ağaçla...
Kendi yaptığımız oyuncaklarla oynardık!
Kışın da...
Ya karda koyardık!..
Ya da elimiz ayağımız donarak kar topu oynardık!
Soğuktan; dudaklarımız, ellerimiz çatlardı...
Bazen kabahat işler, komşu bahçelerinden elma aşıriŕdık!
Bazen de gazozuna maç yaparken heyacanlanır..
Şut çeker...
Kale yerine, yanlışlıkla top pencere camlarına gider, çarpardi...
Gol yerine, cam kirardık!
Kendimizce yaramazlık yapardık!
Ama büyüklerimize göre
Kabahat işlerdik!
Akıllarımız kaçık, olurduk!
Çok söz dinleyen olduğumuzda,
Takdiri hak ederdik!,
Yerini bilmeyene, söz dinlemeyene...
Kimize bol azar!
Hiç uslanmayanın..
Söz dinlemeyene verirler sopayı...
Ya kafamız kırılırsın...
Yada gözümüz morardı... Zenginlik nasıldır?
Ne demektir,
Lüks hayat ne demek, bilmezdik!
Hep çalışır, verirdik emek!
Ederdik, biçersin!
Rizkımızı topraktan alırdık!
Azıcık yemek,
Bir lokma ekmek yerdik!,
Sırtımizdan terler aklardı!Böyle yaşamak üzmezdi bizi...
Ama, mutluyduk!
Üstelik severdik, birbirimizi...
Büyükler denetledi bizi...
Rehberdi atalarımızın izi...
Dinçer DAYI
5.0
100% (3)