KABUS
Oturdum uzun zaman,
umutlarımla düşlerimle konuştum. Seni şikayet ettim belki, belki anlattım her şeyimi. Dudaklarım da sigaram son nefesim, kulaklarım da ismin, elim de resmin. Ve bir ses... sükutu falçatayla yararcasına, ve bir ürperti... ecinniler beynime dolarcasına. Kıvrandım korkuyla, aşkla karışık ve tanıdım o sesi ruhuma alışık. Hayalin di gelen gülüm, hayalin. Bembeyaz elbiseni giymiştin yine. Elimde sana yazdığım mektuplarım ve umutlarım. Bir kırbaç gibi indi sözlerin yüzüme. Ver diyordun, haykırıyordun. Anladı ki umutlarımı, düşlerimi de istiyordun. Direndim, kıvrandım vermemek için, elimden geleni koymadım ardıma, seni gülüm seni dahi ortak etmedim derdime. Öyle ya, umutlarım, düşlerim bende kalmalıydı. sen yoktun, sen olmadın madem, bari onlar benim olmalıydı. Bir hüsran çatlatırcasına bir kin, silindi gözlerimden suretin, hayalin ve sen geldiğin gibi gittin... Abdullah Ecevit |
Bembeyaz elbiseni giymiştin yine.
Elimde sana yazdığım mektuplarım
ve umutlarım.
çok etkili bir kasvet işlenmiş şiirde.
bu etkiyi yaratmak zordur.
sizi kutluyorum .
saygılarımla.