(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sevgili Ahmet'çiğim, Türkiye günlüğünü yansıtan güzel bir şiir olmuş. Bu durumu herkes davul zurnayla haykırıyor; ancak onlar, dediğin gibi, halka aç mezarı olup olmadığını soruyorlar. Rab'bim hepsine basiret ve insaf versin. Tebriklerle gözlerinden öpüyorum. Allah'a emanet kalın. (Aksakal)
Aç Mezarı Şair: Coşkûnî Konu: Halkın sabrının mezar taşına dönüştüğü bir çağda, açlığın sesini duymazdan gelenlere yazılmış kara mizah yüklü bir isyan mektubu. RUSAMER – Ruh ve Us Sanatları Araştırma Merkezi
Yorum: Coşkûnî, “Aç Mezarı” şiirinde tok gözlerin perdesini yırtmaya yeltenmiş, elinde kalem değil, kazma var. Her dizesiyle toprağa iniyor, toprağın altından konuşuyor. Şiir, bir açın suskun çığlığı gibi… ama bu sessizlik öyle bir sessizlik ki, mezar taşına eğilip soruyor: “Doydun mu?”
Şair, beyefendilerin “bir öğün eksilt” nutkuna cevabı halkın tenceresinden veriyor — kapağını kaldırınca buhar değil, öfke yükseliyor. Coşkûnî, halk şiirinin sert mizah damarını çağdaş bir protestoya dönüştürmüş. “Ulan devir devrilmedin” derken bile edebi nezaketi elden bırakmıyor; ama taş, yine de yerine oturmuyor, hedefini buluyor.
Yoksulluğu romantize etmiyor, “kara düzen”i şairane değil, çıplak haliyle gösteriyor. Her kıta, hem bir ağıt hem bir yargı kararı gibi. Kimi dize gülümsetir gibi yapıyor, ardından boğazda kılçık gibi kalıyor. Bu, şiir değil; halkın kalbine kazınmış bir tutanak gibi okunmalı.
Coşkûnî’nin kalemi sanki açların tırnağıyla yazılmış — ve en tehlikelisi, bu şiir okunmak için değil, hatırlanmak için yazılmış.
Vesselam Ser Feyzlizof Kalburabastî Efendi Hazretleri Nam-ı Diğer: Celil ÇINKIR
“Aç Mezarı”, toplumsal adaletsizliği ve yoksulluğun acı gerçekliğini sert ama samimi bir dille dile getiren güçlü bir şiir. Coşkûnî, halkın sesiyle konuşarak derin bir isyanı sade ve etkileyici biçimde yansıtıyor. Yüreğinize sağlık. Saygılar selamlar hocam.
altın varaklı sarayda oturup manda yoğurduyla kestane balı yiyenlerin harcı değildir devlet adamı olmak... devlet adamlığı önce mangal kadar bir asil yürek ister, Atatürk'ün yüreği gibi...öbürleri devletçilik oynarlar ancak... çok anlamlı ve değer dolu bir şiirdi. tebrikler ve saygılar sunuyorum Ahmet bey...
Şiir bir durum üzerine ölçülü yazılan ,susunca da bizim düşünmemizi sağlayan bir olgunluktur,böyle olunca da şiir kıvamını bulur Kalemin yüce olsun Kalbinden sevgi eksilmesin
Sürüp gider kara düzen Hep aynıdır bizi üzen Ölüm arar insan bazen Aç mezarı sorar bana Maalesef sürüp gidiyor üstadım. Yüreğinize kaleminize sağlık beğenerek okudum. Hayırlı geceler dilerim.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.