1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
84
Okunma
Hoş geldin Kasım…
Gelişin bir hüzün, bir sessizlik, bir yaşın telaşı gibi.
Gökyüzü kederle süslenmiş, bulutlar ağlamayı öğrenmiş.
Ağaçlar, sararmış yapraklarını birer veda mektubu gibi toprağa bırakıyor.
Rüzgâr, eski bir dostun omzuna dokunur gibi usulca esiyor,
Kokunda geçmişin, sesinde mevsimin kırık bir melodisi var.
Hoş geldin Kasım…
Sokak lambaları erken yanıyor artık,
Geceler biraz daha derin, biraz daha yalnız.
Bir fincan kahvede sığınıyor ellerim,
Bir cam kenarında, buğulu bir pencerede seni izliyorum.
Yağmur, cümlelerime nokta koyar gibi usul usul düşüyor kalbime.
Hoş geldin Kasım…
Yorgun bir yılın son nefesisin sen,
Bir takvimin kenarında unutulmuş umut,
Bir şiirin en duygulu dizesi,
Bir vedanın sessiz yankısı gibi.
Her şey solgun, ama sende gizli bir zarafet var;
Hüzün bile seninle güzel,
Sessizlik bile seninle anlam buluyor.
Hoş geldin Kasım…
Soğuk dudaklarınla zamanı öp,
Bizi biraz durdur, biraz düşündür.
Belki bir yaprak gibi düşeriz,
Belki de toprağa karışırız sessizce,
Ama biliriz ki;
Her vedanın içinde, bir yeniden doğuş gizlidir.
Söz: Fuat İNCİR
5.0
100% (4)