-Başlıksız-
Unuttum seni
Unutulmayacak kadar varolmandan İki yana düşmesi gibi gölgenin Yağması gibi yağmurun Yağmadan yağması gibi yağmurun Yağmadan ıslatması gibi yağmurun İçimde dünyayı çeviren gönye Çivisi içimde dönen pergel Ve hiç ahsız inlemesiz gibi ince ince kan Sızarken bağrımdan kendime şaşkın şaşkın bakışımdan İçimden geçmesi gibi ülkelerin Ve hiç gidilmeden geçmesi gibi ülkelerin Ve hiç kalınmadan kalınmış gibi gecesi gündüzü Kalınması gereksiz de yine durduğum yerde Usu usul eskimiş yerime İkimizden uzak bir yere Unuttum seni Unuttum seni Çelik ve beyaz eteklerin Üstünde helezonik bedenin Ve gözlerinde kan dökücü aldırışsız denizlerle İhtilal provası yaptığın caddelerde Hatırlamaktan korktum seni O gün daha çok unuttum seni Sonra daha az unuttum seni Sonra unuttum seni Unuttum seni Bedeninin kaçta kaçı gelmişti denizlerden İnsan mıdır suyun biçimsel hali Ellerin bir denizi bir ev haliyle sığdırırken bir denize Bu bir masa üstüyken Ve biz karşılıklıyken Kaybetmek istedim seni Kaybettim seni Akşam girdi araya usulca Unuttum seni Deli tımar Ah ellerim ah ayaklarım Ve geceden karadan başka koyacak yer bulunmayan Samanyoluna kalsın istemiştim sadece gözlerim Bir yerden terk edip düşemediğim dünyam Kendi çökeltimle sabahladığım masalarda Garsonların elini tanırdı en çok omuzlarım Bir çay bardağı bir kül tablası kadar dokunabildikleri Ve sabah, güne son sarhoş son merhaba düşerdi Ve düşüş ve ö l ü m Bir dahaki geceye değin Bu koca şiir de diğerleri gibi Boş bir unutma denemesi kalacak Ne sen unuttun beni Ne ben unuttum seni Aşk unutsun ikimizi . |
İşte belki de, onlardır şiire can verenlerİ tıpkı bu şiirdeki gibi.
Derin bir serzenişti. Haz verdi.
Çok saygım ve selamlarımla. değerli Üstadım.