Çalkayalı Halil
Babası mehmet’ti annesi sultan,
Yoksuldu, fakirdi giymedi mintan, Yıllarca kalkardı ağarmadan tan, Dokuzundan beri koştu Halilim. Doğup büyüdüğü köydü Çalkaya, Derdini söylerdi güneşe, Aya, Bir günde yatmadı hiç doya doya, Yokluk belasından şaştı Halilim. Bir taneydi oğlu,Dört tane kızı, Azimle çalıştı yetirdi azı, Torunla sevindi tadınca hazı, Tek tek engelleri aştı Halilim. Kardeşiyle odur et ile tırnak, Dokuz defa yaptı düğünle dernek, Akraba içinde herkese örnek, Sevecen haliyle baştı Halilim On yedi Ağustos deprem sırası, Kalınca yaşamla ölüm arası, Dünya sandı mahşer yeri burası, Gözlerde damlayan yaştı Halilim. Hastalık derdini özünde saklar, Kanseri hayata kederi ekler, Sabırıyla kabul oldu dilekler, Çile ocağında pişti Halilim. Altmış beş yaşında sevgiyi dokur, Özlemiydi şimdi Kuranı okur, Dostluk sofrasında her zaman vakur, Torun düğününde hoştu Halilim. Fatması sırdaşı sevdası aşkı, Sevgide, güvende duymadı kuşku, Şükürle kazanır cennette köşkü, İslamı yaşarken coştu Halilim. |