Bedel-i ihanet
Bedel-i ihanet
Akrep’in ölüm vuruşunda ki şehveti rakının hazzıyla süzülüyordu ki damarlarıma yine, bir yumruk gibi düştü ihanetin aklıma ne yapsam olmuyor, koca çınar bin yanardağ da karanlıkta dem tutmuyor yürek, yanarken lavlar da öylesine bir onurmuş ki bu eğilmiyor bir türlü öylesine bir yeminmiş ki bu kırılmıyor dalında nasıl da bir diklenişimiz vardı hayat sana halbuki kırık kanatlı martılarla yavşarken arsız tam da yakalamıştık aşkı dev heyecanlarla koynun da bana bir ihanet borcun oldu artık, aç parantez yaşam onurum öfke mi tetiklerken, kapa parantez nokta parmak uçlarımda ki kin zorluyor mantığımı perçemlerine mıhladığım vicdanın, duvağından tel tel dökülsün, kabusun olsun zifaf odanda öylesine bir yemin ki bu, başım öne eğik dilim lâl öylesine bir veda ki bu, bir yanım alev bir yanım kar yok olan umutlarım sanki can çekişen kandilimin ışığı mecalim kalmadı, ölümün son tadı da mühürlü soluğumda ama ,bil ki sen, mahşeri yaşayacaksın her soluduğun da mersaus 02/03/200……………bedelim/iz |
onurum öfke mi tetiklerken, kapa parantez nokta
bir hayat var sanırım bu parantez içinde...çok etkilendim...tebrikler...saygı ve sevgiyle kalın...