2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
220
Okunma
Yağmurlu mu bu silüetler ,
Yoksa bir tek bana mı bulanık geliyor?
Yetişmiyor ilahiler hayatın melodisine.
Geriye kalan rüzgarın uğultusu
Ve yaşamak gürültüsü...
İçimi ısıtıyor bir bakışın soğuğu.
Güneşi unutturur gecenin ateş karası kaprisleri.
İşte gerçek sahibi odur: yalnızlığın elçileri.
Gidiyorum ...
Geliyor kış yakın.
Bitti o hayal ferahı akşamların sesleri.
Gülümseten günlerin yaprak yaprak kurumuş saatleri.
Geliyor sıra sıra ölümler kafilesi.
Ve ardı sıra zulüm yüklü kervanlar...
Şimdi seçiliyor bir bir yüzler ...
Riyayla karışık gülüşler...
Tanrının merasimi gibi uçuşur kuşlar
Başka başka hayatlara karışır.
Bir çağrı gibi çınlıyor boşluk,
Adını unutan şehirlerin kalbinde.
Bir zamanlar dua eden eller,
Şimdi göğe değil, toprağa açılır sessizce.
5.0
100% (4)